Çocuk Ürolojisi
Son Güncelleme Tarihi 21.10.2024 13:29:43
Çocuk ürolojisi, çocuklarda üriner sistem (böbrekler, mesane, üreter ve üretra) ile ilgili sorunları ele alır. Bu sorunlar arasında doğuştan gelen ürolojik anomaliler, idrar yolu enfeksiyonları, ürolojik tümörler, üriner inkontinans, ürolojik travmalar ve genital organlara ait sorunlar bulunur.
Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi Nedir?
Çocuk ürolojisi, 0-18 yaş arası çocukların böbrek, üreter, mesane, üretra ve üreme organları ile ilgili sorunların tanı ve tedavisi ile ilgilenen bir tıp uzmanlık dalıdır. Çocukluk çağında görülen ürolojik sorunlar, yetişkinlerde görülen ürolojik sorunlardan farklı olabilir. Bu farklılıklar, çocuğun büyüme ve gelişme süreci ile ilgilidir. Çocuk ürolojisi, çocukların sağlıklı gelişimi için önemli bir rol oynar. Çocuk ürolojisi uzmanları, çocukların ürolojik sorunlarını erken teşhis ederek ve uygun tedaviyi sağlayarak, çocukların normal bir şekilde büyüme ve gelişmesine yardımcı olurlar.
Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi Hangi Hastalıklara Bakar?
Çocuk ürolojisi, çocuklarda görülen çeşitli ürolojik hastalıkları ve sorunları ele alan bir tıp dalıdır. Bu alanda sıkça karşılaşılan hastalıklar arasında doğuştan gelen ürolojik anomaliler, idrar yolu enfeksiyonları, hidronefroz (böbrekte genişleme), üreteropelvik bileşke darlığı, hipospadias (erkek çocuklarda idrar yolunun açıklığının düzenlenmemesi), üriner reflü (idrarın mesaneden böbreklere geri kaçması) gibi durumlar bulunmaktadır.
Liv Hospital Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi Kliniği
Liv Hospital Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi Kliniği’nde; doğum öncesi dönemden 16 yaşına kadar çocuklardaki tüm sindirim sistemi, idrar yolları, kalp harici göğüs boşluğu ile ilgili cerrahi sorunların poliklinik takip ve tedavisi yapılır. Cerrahi işlemler, hastalığın tipine göre minimal invaziv (laparoskopi, torakoskopi, endoskopi / az iz bırakan) yöntemlerle gerçekleştirilir.
Büyüme ve gelişmenin en hızlı olduğu çocukluk döneminde yapılan bir cerrahi girişimin yankılarını çocuklar tüm yaşamlarında taşırlar. Bu sebeple çocuklara yapılan tüm girişimler; uzun ve zorlu bir eğitimden geçen, disiplinli ve en modern tedavi tekniklerini öğrenen, inisiyatif alıp çok kısa bir sürede en ideal tedaviyi uygulayabilen iyi yetişmiş uzman ekip tarafından yapılmalıdır. Liv Hospital Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi Uzman Ekibi, sadece bu yetkinliklere değil; hepsinden önemli olan çocuk ve bebek hastaya yaklaşım yeteneğine de sahip olma özelliği ile tercih edilen bir kliniktir.
Dünyada 1 milyonda 4 gibi nadir sayıda görülen “ganglionöroblastom’’ ve ‘‘retroperitoneal teratom” kanserlerinden vakalar, cerrahi olarak tam kürle, ek medikal tedaviye gerek kalmadan Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi Kliniğimizde başarı ile tedavi edilmiştir. Klinikte minimal invaziv teknikler kullanılarak kompleks vakalar yüzde 100’e yakın başarı ile az yara izi, hızlı iyileşme, “sıfır” ağrı ile tedavi edilir.
Yenidoğan Sünneti
Liv Hospital Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi Uzmanları, sünnetin erken yapıldığında, yenidoğan ve süt çocukluğu dönemine ait idrar yolu enfeksiyonlarının sünnetsiz çocuklara oranla ortalama 10 kat azaldığı ile ilgili çeşitli çalışmalar olduğunun altını çiziyor. Liv Hospital’in deneyimli çocuk cerrahisi ekibiyle ve güvenli cerrahi koşullarıyla yenidoğan sünneti sonrası hızlı iyileşme nedeni ile ek bakıma ihtiyaç kalmadan anne ve babalar aktivitelerine çabuk dönüyorlür. Kozmetik açıdan da bu dönemde yapılan dikişsiz sünnet, kesip dikme işlemlerinin olmaması nedeni ile oldukça başarılıdır.
Liv Hospital Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi Kliniği’nde sünnet, safrakesesi, inmemiş testis, apandisit, hirschsprung ameliyatlarında laparaskopik yöntemler;böbrek ve mesane hastalıklarında sistoskopik; solunum yoluna ve sindirim sistemine yabancı cisim kaçması durumunda ve bu bölgelerin hastalıklarındaözafafoskopik / bronkoskopik yöntemler tercih edilir. Ameliyat sonrasında neredeyse hiç yara izinin olmaması, enfeksiyon riskinin en aza indirilmiş olması ve çocuklarımızın açık ameliyatlara nazaran daha kısa zamanda sosyal yaşamlarına ve okullarına dönebiliyor olması, bu yöntemlerin en büyük avantajlarıdır.