Tokluk Kan Şekeri Kaç Olmalı?
Tokluk kan şekeri açlık kan şekerine göre daha önemli bir laboratuvar testidir. Çünkü bozulmuş glukoz testi bozulmuş açlık glukozuna göre diyabet için kesin tanı koyucudur. Tokluk kan şekerindeki dalgalanmaların ana düzenleyici organı pankreastır. Pankreastan salınan insülin tokluk kan şekerini düzenlemede esas hormondur. İnsülin salınımındaki bozukluk esas olarak tokluk kan şekeri düzeyini etkilemektedir. Tokluk kan şekerinin yüksek veya düşüklüğü ile ilgili belirtiler aslında diyabet hastalığının belirtileri ile benzerdir. Bunun nedeni aslında bu iki bozuklukta diyabetin risk faktörüdür.
Kan Şekeri Nedir?
Şeker yani glukoz esas olarak tüketilen besinlerden gelir. Glukozun en önemli görevi vücudun ana enerji kaynağıdır. Glukoz kan yoluyla taşınarak başta beyin olmak üzere dokulara taşınır. Beyinin birincil enerji kaynağıdır. Pankreasınız kan şekerinizi normal aralıkta insülin ve glukagon hormonlarının yardımıyla tutar. Açlık kan şekeri normal aralığı 70 ila 100 mg/dl’dir.
Tokluk Kan Şekeri Nedir?
Yemek sonrası ölçülen şekerini ifade etmektedir. Latince olarak ise postprandial kan glukozu anlamına gelir. Tokluk kan şekerinin değerlendirilmesi genellikle ayırıcı diyabet tanıları için kullanılmaktadır. Tokluk kan şekerinin normal aralığı ise 70 ila 140 mg/dl arasındadır.
Tokluk Kan Şekeri Nasıl Ölçülür?
Tokluk kan şekerinin ölçümü oral glukoz yükleme testi (OGTT) ile yapılır. Bu testin sonucu normal aralıktan yüksek ise kişiye diyabet tanısı konulabilir. Diyabet tanısı için hamile olmayan yetişkinlerde ilk başvurulan testler açlık glukoz ve Hemoglobin A1c’dir. Eğer kişiye bu iki teste bakılmasına rağmen karara varılamaması halinde OGTT yapılabilir. Çünkü bozulmuş glukoz toleransı (öğün sonrası glukozun aşırı yükselmesi) bozulmuş açlık glukozundan daha erken diyabet belirtisidir. Daha spesifik durumlarda daha özel testlere de uzman hekiminiz başvurabilir.
OGTT Testi Nasıl Yapılır?
OGTT testi diyabet tanısı için açlık kan glukozu testine kıyasla duyarlı bir testtir. Klinikte pratik olması nedeni ile diyabet tanısı için açlık kan glukozu ve hemoglobin A1c parametrelere bakarak tanı konur. Fakat gebelerde ve bazı hastalarda OGTT testine başvurulmaktadır. Bu testi uygulamadan önce ve uygularken bazı şeylere dikkat etmemiz gerekmektedir.
Ön Hazırlık Süreci
- Glukoz toleransını bozan ilaçların kullanımı 1 hafta önceden bırakılmalı.
- Glukoz metabolizmasını etkileyen tıbbı durumlar olmamalı.
- Teste başlamadan en az 3 gün yeterli karbonhidrat tüketilmelidir.
- Test uygulanmadan önce en az 8 saat besin tüketimi olmamalıdır.
- Bireyin testten önceki son öğününde 30-50 gram karbonhidrat içeren öğün tüketilmesi önerilir.
Test Aşamasında
- 8 saatlik açlık sonrası kan örneği alınır.
- Kan örneği alındıktan sonra genellikle 75 gram glukozu 250-300 ml su ile karıştırılarak yapılmış sıvı çözelti bireye içirilir.
- Test aşamasında sigara kullanılmamalıdır.
- Çözelti içilmeye başladıktan 2 saat sonraki kan örneği alınır.
Testin Değerlendirilmesi
Eğer bireyin 2 saat sonrası kan glukoz düzeyi 200 mg/dl’nin üzerinde ise diyabet tanısı alır. Eğer 140 ila 199 mg/dl arasında ise bozulmuş glukoz toleransı kabul edilmektedir.
Tokluk Kan Şekeri Yüksekliği Nedir?
Öğünden sonra kan şekerinin 180 mg/dl’nin üzerine çıkması durumuna denir. Bu duruma aynı zamanda postprandial hiperglisemi de denilmektedir. Tokluk kan şekeri yüksekliği aslında kardiyovasküler hastalıklar için risk faktörüdür.
Tokluk Kan Şekeri Yüksekliği Nedenleri Nelerdir?
Postprandial hiperglisemiye neden olan esas mekanizma vücudun insülin üretme kapasitesi ve insülini kullanma durumu ile ilgilidir. Bu iki mekanizmadaki bozukluk sonucunda glukoz metabolizması bozulmaktadır. Bunun sonucunda ise öğün sonrası kan şekerindeki glikoz homeostazı sağlanamamaktadır. Diğer nedenler şunlardır:
- İnsülin direnci
- Obezite
- Cushing sendromu
- Pankreas hastalıkları
- Polikistik over sendromu
Tokluk Kan Şekerinin Yüksekliğinin Belirtileri Nelerdir?
Tokluk kan şekerinin sürekli yüksek seyretmesi sonucunda kan damarları, sinirler ve organlar zarar görebilir. Postprandial hipergliseminin zamanla neden olduğu birkaç durum şunlardır:
- Yorgunluk,
- Susuzluk,
- Yemek sonrasında sersemlik hissi,
- Sık idrara çıkma,
Tedavi edilmemesi halinde daha ciddi sistem hastalıklarına dönüşebilmektedir.
Tokluk Kan Şekeri Yüksekliğinin Tıbbi Tedavisi Nedir?
Tokluk kan şekeri belirtilerini yaşıyorsanız uzman bir hekime başvurmalısınız. Doktorunuz ilaç tedavisini belirlemek için çeşitli testlere başvurarak süreci yönetirken diyetisyen ise doktorun verdiği tedavi ile uyumlu beslenme planınızı düzenlemeniz için size yardımcı olacaktır. Tokluk kan şekeri yüksekliği durumunda glikoz metabolizmasında ve insülin salınımında etkili olacak ilaçlar yardımıyla tedavi edilir. Tokluk kan şekeri için önerilere örnek olarak aşağıdakiler verilebilir:
- Günlük yeterli su tüketimine önem verilmeli.
- Doktorunuza danışarak eğer mümkünse kendinize uygun egzersizleri yapılmalı.
- Yüksek glisemik indeksi besin tüketiminden kaçınılmalı.
- Yeterli sebze, meyve, tam tahıl ve kurubaklagil tüketilmeli.
- Öğünler dengeli ve yeterli beslenme göz önüne alınarak planlanmalı.
Tokluk Kan Şekeri Düşüklüğü Nedir?
Öğün sonrası kan şekerinin 70 mg/dl’nin altına düşmesi yanı postprandial hipoglisemidir. Postprandial hipogliseminin patofizyolojik karşılığı reaktif hipoglimesi olarak adlandırılmaktadır. Reaktif hipoglisemi genellikle yemekten 2-5 saat sonra meydana gelmektedir.
Tokluk Kan Şekeri Düşüklüğü Nasıl Teşhis Edilir?
Başvurulan uzman hekim belirtilerinizi ve kan parametrelerini değerlendirilmesi sonucu hipoglisemi için ayırıcı test olan karışık yemek yeme testi (MMTT) isteyebilir.
Kişiye karbonhidrat, yağ ve protein açısından zengin bir içecek içirilerek 5 saat boyunca 30 dakika ara ile kan şekeri takip edilir. Takip sonucunda uzman hekimin sonuçları değerlendirerek tanıyı koyar.
Tokluk Kan Şekeri Düşüklüğünün Neden Olur?
Reaktif hipogliseminin ana sebebi olarak insülinin salınımındaki dalgalanmalardır. İnsülin 2 farklı aşamada salınır. Birinci aşamada salınan insülin yemek sonrası 10 dakikada hızlı salınan; ikinci aşamada salınan insülin ise 24 saat içinde yavaş olarak salınan insülindir. Reaktif hipoglisemide ise insülin ilk aşamada yavaş veya zamanla hiç salgılanmaması ve ikinci aşamada ise az miktarda insülin salınması durumudur. Bu patofizyolojik mekanizmaya ek olarak alkol, bazı kanserler ve bazı cerrahi müdahaleler sonrasında da gözlemlenmektedir.
Tokluk kan şekeri düşüklüğü belirtileri şu şekilde listelenebilir:
- Titreme
- Baş Dönmesi
- Terlemek
- Açlık
- Düzensiz ve hızlı kalp atımı
- Yorgunluk
- Sinirli olmak
- Baş ağrısı
- Bulantı
Tokluk Kan Şekeri Düşüklüğünün Tıbbi Tedavisi Nedir?
Reaktif hipoglisemiye özel tıbbı tedavi yoktur. Eğer nedeni başka bir hastalığa bağlı ise hastalığı iyileştirmeye yönelik tedavi uygulanır. Eğer reaktif hipoglisemiden şüphe ediyorsanız uzman hekime başvurmalısınız. Uzman hekim gerekli gördüğü tedavi yöntemlerinde bir beslenme uzmanı ile beraber çalışarak beslenmenizi yönetmenize yardımcı olacaktır. Reaktif hipoglisemi atağı meydana geldiğinde mutlaka 15-15 kuralı uygulanmalıdır. Bu kural 15 gram içeren hızlı etkili karbonhidrat tüketimi 15 dakika sonra ise kan şekeri kontrolüdür. Bu yöntem kan şekeriniz reaktif hipoglisemi atağından sonra normal kan glukoz değerine ulaşmasına yardımcı olur. Bu yöntemi uygularken kullanabileceğiniz besinler 4-5 adet kesme şeker veya 150-200 ml meyve suyu veya limonata gibi sadece 15 gram karbonhidrat içeren besinlerdir.
Reaktif Hipoglisemide Beslenme Önerileri
Reaktif hipoglisemide ataklar ile mücadele etmek için beslenmemizde çeşitli uygulamalar yapılabilir. Özellikle kan şekerinindeki dalgalanmaları kontrol altında tutmak hedef olarak belirleyebilir. Bunu aşağıda belirtilen uygulamalarla ile sağlayabilirsiniz.
- Tam tahıl, meyve ve sebze gibi posa bakımından zengin besinler tüketilmeli.
- Öğünlerimizde basit karbonhidrattan kaçınılmalı.
- Ana ve ara öğünler iyi planlanmalı. Öğünler arası aşırı açlık oluşturacak şekilde olmamalı.
- Kendi sağlığınıza ve yaşam tarzınıza uygun egzersiz programı uygulanmalı.
- Alkolü kontrollü bir şekilde tüketmeli. Eğer tüketecekse de yanında bir şeyler yenmelidir.
* Web sitemizdeki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz. Sayfa içeriğinde Liv Hospital'da tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. .