Testosteron Hormonu Eksikliği: Belirtiler, Nedenler ve Tedavi Yöntemleri
Testosteron, böbrek üstü bezleri, testisler ve yumurtalıklar tarafından üretilebilen bir androjen hormondur. Erkeklerin temel cinsiyet hormonu olarak tanımlanan bu hormon erkeklerin doğduğu andan itibaren vücudunda bulunur. İkincil cinsiyet karakteri (sakal çıkması, kas dokusunda artış) gelişiminde uyarıcı rol oynayan testosteron aynı zamanda sperm üretimi için de esansiyeldir. Bu hormonun diğer özellikleri ve “Testosteron eksikliği nasıl giderilir?” gibi soruların yanıtları için yazının devamını takip edebilirsiniz.
Testosteron Hormonu Nedir ve Hangi Fonksiyonları Yerine Getirir?
Erkek cinsiyette dünyaya gelen bireylerde testisler testosteron hormonunun üretiminin temel merkezi olarak kabul edilir. Vücut kıllarında büyüme, kas gelişmesi ve üreme hücresi olan sperm üretimini stimüle eden testosteron hormonu eksikliği halinde azalmış libido, kemik ve kas doku kaybı, duygudurum değişiklikleri veya erektil disfonksiyon gibi cinsel problemler ortaya çıkabilir.
Testosteron Hormonunun Vücuttaki Rolü
Testosteron hormonu erkek cinsiyette dünyaya gelecek bebek henüz anne karnındayken etkisini göstermeye başlar. Bu hormonun salgılanması cinsel organların temel gelişimini tetikleyici özellik gösterir. Ergenlik döneminde testosteron henüz çocuk formda olan vücut yapılarının erişkin haline gelişmesinde katkı sağlar. Sakal çıkması, sesin kalınlaşması ve kasların gelişmesinde etkili olan bu hormon ergenlik sonrası dönemde ise erkek bireylerin cinsel sağlığı açısından oldukça önemlidir.
Testosteron Eksikliği Nedir?
Bazı bireylerde testosteron hormonu düzeyi normal kabul edilen sınırların altında tespit edilebilir. Testosteron eksikliği veya hipogonadizm olarak tanımlanan bu durum birçok farklı değişikliğin sonucu olarak ortaya çıkabilir. Amerikan Üroloji Derneği’ne göre hipogonadizm olarak değerlendirilen testosteron hormon düzeyi desilitrede 300 nanogramın altında tespit edilen bireyler için geçerlidir. Kişide bu duruma dair belirtilerin mevcut olması ve hormon düzeyindeki düşüklüğün 2 farklı laboratuvar testi ile ortaya konulması testosteron eksikliğine dair tanının konulmasını sağlar.
Testosteron Eksikliğinin Tanımı ve Klinik Önemi
Testosteron eksikliği vücudun bu hormonu yeterince üretemediği durumları tanımlar. Cinsel arzuda azalma, sertleşme problemi, halsizlik, saf kas kütlesinin azalması, huzursuzluk veya depresyon gibi klinik belirtiler ile kendisini gösterebilen testosteron eksikliği belirtileri varlığında uzman üroloji hekimlerinden destek alınması önerilir.
Testosteron Eksikliğinin Belirtileri Nelerdir?
Testosteron eksikliği, özellikle bu hormonun seviyesinde sert düşme meydana gelmesi halinde birçok belirtinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Oluşabilecek bu şikayetler kendi içerisinde fiziksel ve psikolojik belirtiler olmak üzere iki kısımda incelenebilir.
Fiziksel Belirtiler
Testosteron, sertleşmenin başlaması ve sürdürülmesi için gerekli bir hormondur. Beyindeki çeşitli reseptörlere sinyaller göndererek nitrik oksit adı verilen molekülün salgılanmasını tetikler. Nitrik oksit ise çeşitli kimyasal reaksiyonları aktive ederek sertleşmenin oluşmasına yardımcı olur. Testosteron seviyesinde meydana gelen düşme sonucunda hem uykuda kendiliğinden meydana gelen ereksiyonlar hem de cinsel aktivite öncesinde gelişen ereksiyon olumsuz yönde etkilenir. Erektil disfonksiyon dışında oluşabilecek diğer fiziksel belirtiler ise şu şekilde özetlenebilir:
- Aşırı terleme
- Ciltte kızarma
- Gece terlemeleri
- Saçlarda azalma
- Halsizlik
- Kas kütlesinde azalma
- Yağ kütlesinde artış
- Kemik kütlesinde azalma
- Penis ve testis boyutunda küçülme
Psikolojik Belirtiler
Testosteron eksikliği ile oluşabilecek fiziksel belirtilere ek olarak birtakım psikolojik belirtiler de meydana gelebilir. Duygu durum değişikliği ve mental işlevlerde dalgalanmalar bu hormonun eksikliği nedeniyle oluşabilecek psikolojik belirtiler arasında yer alır. Hafıza ve diğer çeşitli bilişsel işlevler testosteron düzeylerinden etkilenebilir.
Testosteron Eksikliği Neden Olur?
Testosteron eksikliği birçok farklı durumun sonucunda meydana gelebilir. Bu nedenler kendi içerisinde temel olarak primer (birincil) ve sekonder (ikincil) testosteron eksikliği olarak sınıflandırılır.
Primer ve Sekonder Testosteron Eksikliği
Primer testosteron eksikliği, testislerde aktivasyon kaybı sonucunda gelişen bir durumdur. Bu hormonun temel üretim yeri olan testislerde testosteron yapımının azalmasına neden olabilecek çeşitli durumlar şu şekildedir:
- İnmemiş testis
- Klinefelter sendromu
- Hemokromatozis
Bu hastalıklara ek olarak testislerin doğrudan travma, enfeksiyonlar veya çeşitli tedavi uygulamaları nedeniyle hasarlanması halinde de primer testosteron yetmezliği oluşabileceği unutulmamalıdır.
Sekonder testosteron eksikliği ise hipotalamus tarafından kontrol edilen hipofiz bezinin fonksiyonlarını etkileyecek rahatsızlıklardan kaynaklanır. Bu yapıları etkileyerek sekonder testosteron eksikliği gelişimine neden olabilecek durumlardan bazıları şunlardır:
- Hipofiz bezi hastalıkları
- Kallmann sendromu
- Tüberküloz, sarkoidoz gibi inflamatuar (iltihabi) hastalıklar
- HIV enfeksiyonu nedeniyle gelişen AIDS
Testosteron Eksikliğine Neden Olan Hastalıklar ve Durumlar
Testosteron eksikliği bu hormonun üretimini ve vücutta kullanılmasını etkileyebilecek çeşitli hastalık ve durumlar sonucunda meydana gelebilir. Kabakulak bu hastalıklardan biridir. Testislerde orşit adı verilen iltihaplanmaya neden olabilen kabakulak virüsü, testislerin hasarlanmasına neden olabilir. Bu virüse ek olarak düşük testosteron ile ilişkili diğer hastalık ve durumlar ise şu şekildedir:
- Obezite
- Konjenital (doğuştan gelen) veya kromozomal hastalıklar
- Çok düşük kiloda olmak
- Madde kullanımı
- Uzun süreli yüksek stres etkenlerine maruz kalmak
Testosteron Eksikliği Nasıl Teşhis Edilir?
Testosteron seviyesi desilitre başına 300 ile 1000 nanogram arasında değişkenlik gösterebilir. Testosteron eksikliği ise bu hormon düzeyinin serum testosteron testi olarak isimlendirilen biyokimyasal tetkik ile desilitrede 300’ün altında tespit edilmesidir.
Testosteron Eksikliği Tedavisi
Testosteron eksikliği tespit edilen bireylerde hekimler tarafından testosteron replasman tedavisi kapsamında çeşitli hormonal ilaçların reçetelendirilmesine başvurulabilir. Jel, kas içine enjeksiyon veya bant şeklinde uygulanabilen hormon replasman tedavisi kan dolaşımındaki hormon düzeyinin artırılmasına katkı sağlayabilecek bir yaklaşımdır.
Sıkça Sorulan Sorular
Testosteron eksikliği birçok farklı kişiyi etkileyebilen ve çeşitli belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabilen bir durumdur. Dolayısıyla bu durum hakkında merak edilen diğer çeşitli konular da mevcuttur.
Testosteron Eksikliği Her Yaşta Görülebilir mi?
Testosteron eksikliği denildiğinde akla ilk olarak orta yaşlı veya daha ileri yaşlardaki erkeklerin gelmesi doğal olsa da testosteron eksikliği 30 yaşın altında da tespit edilebilen bir durumdur.
Testosteron Eksikliği Nasıl Tedavi Edilir?
Testosteron eksikliği bu durumun altında yatan nedeninin tedavisi veya hormon desteği ile kontrol altına alınabilen bir durumdur. Tedavi girişimlerine ek olarak hekimlerin bilgisi ve önerisi dahilinde düzenli egzersiz yapılması ve normal bir kiloya sahip olunması gibi yaşam tarzı değişiklikleri de katkı sağlayabilir. Yapılabilecek çeşitli uygulamalardan bazıları şu şekildedir:
- Düzenli egzersiz yapılması, ağırlık çalışmaları
- Protein ve sağlıklı yağ asitlerinin tüketimi
- Stres kontrolü
- Uyku kalitesinin artırılması
- Alkol alımının kısıtlanması
Testosteron Eksikliği Nasıl Anlaşılır?
Libido azalması veya ereksiyon problemi olan bireylerin hekimlere başvurusu sonrasında kan örneğinin alınması ve bu örnekten hormon düzeyinin çalışılması eksikliğin ortaya konmasındaki temel yaklaşımdır. Hormon düzeyinin gün içerisinde değişiklik gösterebilmesi nedeniyle tek bir testten ziyade ardışık testlerin yapılmasına başvurulabilir.
Testosteron hormonu, erkek cinsiyetteki bireylerde doğumdan itibaren mevcut olup yaşın ilerlemesi ile birlikte düzeyinde bir takım azalma meydana gelebilen bir kimyasaldır. Düşüklüğün belirgin hale gelmesi halinde ise libido kaybı, erektil disfonksiyon, halsizlik, kas kütlesinde azalma, huzursuzluk veya depresyon gibi çeşitli istenmeyen durumların ortaya çıkmasına neden olabilir. Testosteron eksikliği ile ilgili fiziksel veya psikolojik şikayetleri kendinizde gözlemlemeniz halinde sağlık kuruluşlarına başvurarak uzman hekimlerden destek almanız önerilir. Liv Hospital bünyesindeki sağlık kuruluşlarında testosteron eksikliğine dair tetkik hizmetleri verilmektedir. Sağlıklı günler dileriz.
* Web sitemizdeki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz. Sayfa içeriğinde Liv Hospital'da tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. .