Keratokonus
Keratokonus kornea hastalıkları içerisinde en sık rastlanılanlardan biridir. Korneanın incelip koni şeklinde dikleşmesi ile meydana gelir. İnflamatuar bir hastalık değildir. En çok pubertede (ergenlik) başlar. Hastalık genellikle asimetrik başlangıç gösterir. Yani bir göz diğerinden daha fazla etkilenir.
Keratokonus Nedir?
Kornea görme duyusunda görevli gözün eğimli saydam tabakasıdır. Görme bozukluğu ile ilişkili hastalıkların çoğu bu yapıdaki değişiklikler vasıtasıyla meydana gelmektedir. Keratokonus da korneanın incelip sivrileşerek genişlemesiyle meydana gelen bir hastalıktır. İlerleyici tipte olan bu hastalık adın ve erkeklerde benzer oranlarda görülmektedir. Hastalık ergenlik ile yetişkinlik arasında belirgin ilerleme gösterirken 40’lı yaşlardan sonra ise ilerleme yavaşlar veya durur. Keratokonus hastalarında görme belirgin şekilde bozulmaktadır. Bu hastalığa sahip kişiler için kitap okuma, telefon kullanma gibi basit gündelik alışkanlıkları gerçekleştirmek zor hale gelmektedir.
Keratokonus Belirtileri Nelerdir?
Keratokonusun belirtileri genellikle kişiye özeldir ve hastalığın ne kadar ilerlediğine bağlı olarak değişmektedir. Bu semptomlardan bir veya birkaçının görülmesi genel olarak keratokonus hastalığını doğrulamaktadır. Keratokonus belirtileri şunlardır:
- En belirgin semptom gözlük veya lens kullanımına rağmen görmenin eski düzeye getirilememesi ve giderek azalması
- Göz derecelerinde hızlı değişimler görülmesi
- İki göz arasında bariz farklı derecelerin saptanması
- Sebepsiz baş ağrıları görülmesi
- Işıktan rahatsız olma, ışığa duyarlılığın artması
- Görmede çarpıklık
- Gece görüş düzeyinin azalması
- Gözlerde enfeksiyon kaynaklı olmayan sebepsiz kaşıntı kızarıklık
- Düz ve simetrik nesnelerin dalgalı biçimde görülmesi
Keratokonus Çeşitleri Nelerdir?
Keratokonus tipleri korneanın konileşen kısmının çapına göre belirlenmiştir. Korneanın kırıcılığını ve eğriliğini ölçen alet olan keratometri ile yapılan ölçümler baz alınarak ve klinik belirtilere bakılarak bu sınıflandırma yapılmıştır. Keratokonus çeşitleri şunlardır:
- Nipple (Yuvarlak): Keratokonus çeşitleri arasında en sık görülen tiptir. Keratometre ile yapılan ölçümde değer genellikle 65’e ulaşmamaktadır. Lens ile tedaviye en iyi yanıt veren tür budur.
- Oval (Sarkan Tip): Çap yuvarlak çeşittekinden daha geniştir. Keratometre ile yapılan ölçümlerde elde edilen ortalama değer 68 olarak bulunmuştur. Lens ile tedaviye pek iyi yanıt vermez.
- Globus: Diğer iki tipe göre çap oldukça geniştir. Korneanın yaklaşık 4’te 3’ünde tutulum gösterir. Lens ile tedavi etmek neredeyse imkansızdır.
Keratokonus Nedenleri Nelerdir?
Keratokonusun nedeni tam olarak belirlenememekle birlikte bazı risk faktörlerinin hastalığın oluşmasında ve ilerlemesinde belirleyici olduğu saptanmıştır. Bu risk faktörleri şunlardır:
- Ailede keratokonus hastalığına sahip kişilerin olması (genetik kaynaklı)
- UV ışınlarına uzun süreli maruziyet
- Alerjik bünyeye sahip olma
- Uzun süreli lens kullanımı
- Sık sık göz ovuşturma
- Kronik göz rahatsızlıklarının varlığı
- Gözde sürekli enfeksiyon
- Korneanın yapısal elemanlarının kaybıyla ilişkili biyokimyasal faktörler
- Çevresel kirlilik veya alerjenlere maruziyet
Keratokonus Tanısı Nasıl Konulur?
Keratokonusun başlangıç döneminde tanıyı koymak oldukça zordur. Çünkü keratokonus diğer kornea incelme ve şekil değiştirme hastalıklarıyla karıştırılabilmektedir. Bu hastalıkta diğer kornea hastalıklarından farklı olarak kornea dikleşmesi merkezde meydana gelmektedir. Ayrıca lens kullanımının korneayı deforme ettiği hastalıklar da keratokonustan dikkatle ayrılmalıdır. Keratokonus tanısı konulurken detaylı göz muayenesinin yanında kullanılan en işlevsel tetkik topografi denilen yöntemdir.
Keratokonus tanısı koymada kullanılan yöntemler şunlardır:
- Korneal topografi: Bu test ile korneanın geometrik şekil bozukluğu saptanmaya çalışılır. Bilgisayar destekli kullanılan bu cihaza sonradan eklenen diğer özellikler sayesinde gözyaşı analizi, göz içi basıncı ölçümü gibi hesaplamalar da kolaylıkla yapılabilmektedir. Başlangıç dönem keratokonus için topografi çok verimli bir teşhis yöntemidir.
- Slit lamp muayenesi: Kompleks bir cihaz yardımıyla iris, kornea gibi yapıların incelendiği yöntemdir. Gözün yapılarındaki bozuklukları ortaya koymaya yarar.
- Pakimetri: Korneanın kalınlığının ölçüldüğü yöntemdir. Tanıda oldukça faydalıdır.
Keratokonus Hastaları Nelere Dikkat Etmeli?
Keratokonus hastaları, hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak ve görme problemlerinin artmasını önlemek için bazı hususlarda dikkatli davranmalıdırlar. Keratokonus hastalarının dikkat etmesi gereken noktalar şunlardır:
- Göz Muayenelerini Aksatmama: Hastalar düzenli olarak doktor kontrolüne gitmeli ve hastalığın seyri kontrol altında tutulmalıdır.
- Gözlük veya Kontakt Lens Kullanımı: Eğer doktor tarafından gözlük veya lens tavsiye edilmiş ise mutlaka düzenli kullanıma dikkat edilmelidir.
- Ultraviyole Işınlardan Korunma: Keratokonus hastalarında gözün ışınlara karşı hassasiyeti artmaktadır. Bu yüzden dışarı çıkıldığında uygun güneş gözlüğü kullanılmalıdır.
- Gözü Temiz Tutma: Hastalar göz hijyenine çok dikkat etmelidir. eller mümkün olduğunca göze temas ettirilmemeli, enfeksiyon oluşturabilecek riskli her durumdan uzak durulmalıdır.
- Göz Ovalama: Hastalar göz ovalamamaya çok dikkat etmelidir. Çünkü bu hareket semptomları kötüleştirebilir.
- Tütün Ürünleri Kullanımına Dikkat Etme: Tütün ürünlerinin dumanları birçok zararlı kimyasal içerdiğinden göz ile temasından sakınılmalıdır. Hastalar bu zararlı alışkanlıklarını olabildiğince azaltmalı mümkünse bırakmalıdır.
- Sağlıklı beslenme: Sağlıklı bir beslenme alışkanlığı göz sağlığı ile oldukça yakından ilişkilidir. Çinkodan, omega 3’ten, A vitamininden zengin besinlerin tüketimi göz sağlığı için oldukça önemlidir. Sağlıklı beslenme vasıtasıyla keratokonus hastalığının ilerlemesi yavaşlatılabilir.
Keratokonus Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Hastalığın şiddeti ve klinik belirtilerine göre uygulanan tedavi yöntemi değişmektedir. Hastalığın hafif seyrettiği ilk zamanlarında gözlük ve kontakt lens tedavisi yeterli olmakta iken ilerleyen zamanlarda cerrahi yöntemler gerekebilmektedir. Keratokonus tedavisinde uygulanan yöntemler şunlardır:
- Gözlük Kullanma: Hastalığın henüz çok ilerlemediği ilk zamanlarda gözlükle tedavi tercih edilebilmektedir. Lens kullanmak istemeyen hastalarda iyi bir alternatiftir. Düzenli kullanım gerektirmektedir.
- Kollajen Çapraz Bağ Tedavisi: Bu tedavi şeklinde korneanın kollajen lifleri özel bir çözelti ile doyurulur ve ultraviyole ışın altında aktifleştirilir. Bu işlem kollajen liflerinin sayısının arttırılmasını sağlar. Bu tedavi şeklinde amaç korneanın stabilitesini arttırmak, hastalığının ilerlemesini yavaşlatmak veya tamamen durdurmak, keratoplastiye ihtiyacı azaltmaktır.
- Kontakt Lens Tedavisi: Lens tedavisinde hastalığın şiddetine göre kullanılacak lensin özellikleri değişmektedir. Hastalığın ilk zamanlarında yumuşak lensler, orta derecede şiddetli hastalıkta sert gaz geçirgen lensler, ileri keratokonusta ise skleral ve yarı skleral lensler tercih edilmektedir. Kullanılan lensler koni biçimine gelmiş kornea için özel olarak üretilmiştir. Fakat kontakt lensler hastalığın ilerlemesini durduramaz sadece görme semptomlarını iyileştirir.
- Kornea içi Halkalar: Kornea içi halkalar koni biçimini alan korneanın şeklini düzeltmek, astigmatı iyileştirmek amacıyla kullanılmaktadır. Keratokonus ameliyatı çeşitlerinden bridir. Görme düzeyini iyileştirmek hedeflenmektedir.
- Keratoplasti (Kornea Nakli): Şekil değişikliğine uğramış korneanın bir kısmının alınıp yerine donörden alınan korneanın yerleştirilmesi işlemidir. Bu cerrahi işlem lokal anestezi veya genel anestezi altında gerçekleştirilmektedir. Ön tabaka nakli veya endotel nakli şeklinde yapılabilmekedir.
- Kondaktiv Keratoplasti (CK): Kornea naklinin düşük enerjili radyo dalgaları kullanılarak yapılan şeklidir. ısı yardımıyla korneadaki şekil değişikliği düzeltilir. Literatüre henüz çok yeni giren bu yöntem keratokonus hastalarına müjde niteliğindedir.
- Lameller Keratoplasti: Kısmi kornea naklidir. Korneanın inceldiği ve şekil değişikliğine uğradığı durumlarda uygulanır. Korneanın şekil değişikliğine uğramış kısmı çıkarılırken diğer sağlıklı anatomik dokulara karışılmaz.
Keratokonus hastalığı ilerleyici bir hastalık olduğundan erken tanı konulmaz ise durum ilerleyen zamanlarda kornea nakline gereksinim duyulacak kadar kötüleşebilir. Bu yüzden bu hastalıkta erken tanı ve erken tedavi oldukça önem arz etmektedir. Eğer kendinizde keratokonus belirtilerini gözlemliyorsanız mutlaka bir göz doktoruna danışmalısınız. Yapılacak testler yardımıyla hastalık teşhis edildikten sonra uygun tedavi yöntemlerinin başlatılmasıyla ciddi görme problemlerinin oluşmasının önüne geçilebilir.
* Web sitemizdeki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz. Sayfa içeriğinde Liv Hospital'da tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. .