Home Icon
Arrow
Arrow
Kaşıntıya Ne İyi Gelir?

Kaşıntıya Ne İyi Gelir?

İçindekiler
  • Vücutta Kaşıntı Neden Olur?
  • Gece Kaşıntısı
  • Bacak Kaşıntısı
  • El Kaşıntısı
  • Sinirsel Kaşıntı
  • Göz Kaşıntısı
  • Vücuttaki Kaşıntıya Ne İyi Gelir?
  • Kronik Kaşıntıyı Önlemek İçin Alınacak Tedbirler Nelerdir?
  • Kaşıntı bir hastalık değildir, toplumun büyük bir kesiminin yaşamının belli bir döneminde maruz kaldığı bir semptomdur. Kaşıntı tek başına ciddi bir tehlike teşkil etmese de şiddetine göre farklı sorunlara yol açabilir. Bu sorunlara örnek olarak; uykusuzluk, zihinsel ve bedensel yorgunluk, ciltte tahribat ve bununla beraber sosyal izolasyon gelişmesi sayılabilir. Sosyal izolasyonun en sık karşılaşılan sebebi ise kaşıntılı cildin genellikle kırmızı ve şiş bir görünüme sahip olmasıdır.

    Vücutta Kaşıntı Neden Olur?

    Kaşıntı birçok neden ile ortaya çıkabilen bir semptomdur. Bu nedenler çevresel faktörler olabildiği gibi vücut içerisinde gelişen bazı hastalıklar da olabilir.

    Vücutta kaşıntıya neden olan faktörler şu şekilde sıralanabilir:

    • Kış ayları ile birlikte etkili olan soğuk havanın ciltte oluşturduğu kuruluğun ve nem kaybının, dokunun işlevlerini yapmasına engel olmasından kaynaklı gelişen kaşıntı hissi.
    • Kene, sinek, arı, çekirge gibi böceklerin ısırması ve sokmaları sonucunda bu hayvanların salgıladıkları kimyasalların vücut içine girmesi ile ortaya çıkan kaşıntı.
    • Besin alerjileri ya da intoleransları sebebiyle tüketilen bir besin maddesinin vücutta alerjiye yol açıp kaşıntı oluşturması.
    • Genellikle toplu alanlarda maruz kalınan (ilkokul, ortaokul, toplu kamplar, kışla, huzur evleri vb.) saç biti, kafa derisinde ve ense kökünde kaşıntıya sebebiyet verir.
    • Alerjik egzamanın en önemli belirtileri ciltte kaşıntı ve pullu deri görüntüsüdür. Bebeklik çağında başlayıp bazı dönemler alevlenen ve yine bazı hafifleyen şekillerde seyreden kronik bir hastalıktır.
    • Uyuz, halk arasında uyuz böceği olarak bilinen sarcoptes scabiei von hominis adlı akarın sebep olduğu bulaşıcı bir deri rahatsızlığıdır. Bu rahatsızlığın en sık görülen belirtileri; sürekli kaşıntı, kızarıklık ve kabartı oluşması şeklinde sıralanabilir.
    • Ürtiker (kurdeşen), sedef, rozasea (gül hastalığı) gibi çok karşılaşılan cilt hastalıkların en sık ortaya çıkan belirtisi kaşıntıdır.
    • Safra kesesi hastalıkları, safra kesesinin veya safra kesesine giden yolların tıkanması sonucunda başta bilirubin olmak üzere çeşitli maddelerin vücut içinde birikmesi kaşıntıya yol açabilir.
    • Böbreğin görevlerinden biri vücudumuzdaki zararlı maddeleri vücut dışına atmaktır ancak böbrek yetmezliği yaşayan bireylerin böbrekleri yeteri kadar çalışmadığında bu maddeler vücutta birikerek kaşıntıya sebebiyet verebilir.
    • İlaçlar farklı bireylerde farklı yan etkiler gösterebilir. Bazı antibiyotik, ağrı kesici veya ateş düşürücü ilaçların yan etkileri kaşıntı olarak ortaya çıkabilir.
    • Fazla deterjan kullanımının doğurmuş olduğu kaşıntı da sık karşılaşılan bir durumdur. Çarşaf, yastık kılıfı ve kıyafetler gibi vücut ile doğrudan temas halinde olan kişisel eşyaların temizliği için kullanılan kimyasallar özenle seçilmeli ve miktarları konusunda aşırıya kaçılmamalıdır.
    • Siroz karaciğerin yapısal harabiyeti sonucu oluşan bir hastalıktır ve kaşıntı, sarılık, kilo kaybı ve halsizlik ile karakterize semptomlar gösterebilir.
    • Sinir sistemi bozuklukları kaşıntıya sebep olabilir.
    • Geçmeyen ve sürekli tekrarlayan kaşıntının sıklıkla karşılaşılan nedenlerinden biri de strestir. Genellikle ergenlik çağlarında yaşanan sınav dönemleri, kişilerin yoğun iş hayatı, aile yaşantıları ve psikolojik bazı hastalıklar stresin oluşmasına sebebiyet verebilir. Kaşıntı da stres ile doğru orantılı olarak artışa geçebilen rahatsız edici bir semptomdur.

    Gece Kaşıntısı

    Geceleri artan kaşıntının birçok nedeni olabilir, yukarıda belirtilen dermatolojik sebeplerin yanı sıra doğal faktörlerden de kaynaklı gerçekleşebilir. Uyku halindeki vücut kendi içerisinde bir denge kurmaya çalışır. Bu denge vücut ısısının azalması, kan akışının artması ve sıvı düzenlenmesi gibi durumları içinde bulundurur. Bununla birlikte sıvı kaybının en yüksek olduğu zaman dilimi gece uykusuna denk gelen zamandır ve sıvı kaybı vücutta kaşıntı hissi oluşmasına neden olabilir. Bu durumlar göz önüne alındığında gece kaşıntısı sebepleri ile vücudun denge durumu arasında ilişki kurulabilir.

    Bacak Kaşıntısı

    Bacakta ortaya çıkan kaşıntı genellikle tehlikeli bir semptom olarak nitelendirilmez. Cildin aşırı nemsiz kalmasından dolayı meydana gelen cilt kuruluğu veya sert geçen bir kış mevsiminden kaynaklı soğuk hava, bacaklarda kaşıntıya sebep olabilir. Bunların yanında çeşitli dermatolojik hastalıklar (egzama, ürtiker, uyuz, su çiçeği gibi.) da bacaklarda kaşıntı döküntü ve kızarıklığa neden olabilir. Son olarak böcek ısırıklarının vücuda salgılamış olduğu kimyasalların sonucunda da bacaklarda kaşıntı meydana gelebilir.

    El Kaşıntısı

    Tıbbı açıdan enfeksiyonel cilt hastalıkları ile ilişkilendirilen el kaşıntısı, egzama, sedef gibi dermatolojik hastalık kaynaklı olabilmektedir. Eldeki kaşıntı sürekli olarak tekrarlanıyor veya diğer semptomlarla birlikte ortaya çıkıyorsa uzman bir hekime danışmanız tavsiye edilir. Ellerdeki kaşıntının sebebine örnek olarak alerjiler, karaciğer rahatsızlıkları, sinir sistemi bozuklukları verilebilir. Bu sebeple sol el kaşınması gibi bulgular yaşamanız durumunda bir hekime başvurmanız gerekmektedir.

    Sinirsel Kaşıntı

    Sinirsel kaşıntı genellikle duygu durum bozuklukları, stres, kaygı gibi psikolojik sebeplerden kaynaklanan bir kaşıntı türüdür. Sinirsel kaşıntı bölgesel olarak etki edebilir. Sinirsel kaşıntının sıklıkla ortaya çıktığı yerler el, kol, bacak ve yüz gibi bölgeler olabilir. Bu kaşıntı türünün tedavisi hususunda genellikle psikoloji düzeltilmesi gibi yollara başvurulabilir. Bu yollar bir uzman ile görüşmek veyahut meditasyon gibi rahatlama teknikleri olabilir. 

    • Sinirsel kaşıntı belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
    • Cilt yüzeyinde yanma hissi,
    • Etki ettiği bölgede uyuşukluk hissi,
    • Islaklık hissiyatı,
    • Elektrik şiddetine maruz kalmış gibi elektriklenme,
    • Ağrı.

    Göz Kaşıntısı

    Göz kaşıntıları da diğer kaşıntı türleri gibi oldukça can sıkıcı bir hal alabilmektedir. Ayrıca kaşıntı yaşanan bölgenin son derece hassas olması sebebiyle birtakım tahrişlere neden olabilir. Göz kaşıntıları, grip, alerji, göz kuruluğu, enfeksiyonel hastalıklar ve diğer göz hastalıklarından kaynaklı olabilmektedir. Göz kaşıntısı neden olan etmenlerin mutlaka göz doktorları tarafından teşhis edilmesine ve kaşıntının tedavisi için uygun yöntemlerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu durumu yaşayan kişilerin sıklıkla merak ettiği sorulardan biri de "Göz kaşıntısına ne iyi gelir?" sorusudur. Bu sorunun birçok cevabı vardır. Bu cevaplar; soğuk kompres uygulamaları, doktorlar tarafından reçete edilmiş göz damlaları, alerjiye neden olabilecek etkenlerden kaçınmak, göz temizliğini korumak ve makyaj ile uyumaktan kaçınmak sıralanabilir.

    Vücuttaki Kaşıntıya Ne İyi Gelir?

    Kaşıntı probleminin tümüyle ortadan kaldırılabilmesi için kaşıntıya sebep olan asıl ana etmen doğru şekilde tespit edilmelidir ve bu duruma en uygun tedavi şeması planlanmalıdır. Teşhisin doğru konulabilmesi ve etkili bir tedavi tedavi sağlanması için kaşıntı semptomu gösteren kişinin alanında uzman bir hekime görünüp ayrıntılı bir değerlendirme sürecine tabi tutulması gerekir. Uzman hekim tarafından talep edilen tetkikler yapıldıktan sonra sonuçlara göre hastanın kaşıntı şikayetinin sebepleri tespit edilir. Sıklıkla karşılaşılan tedavi yöntemleri ikiye ayrılır; bunlar geleneksel ve tıbbi yöntemlerdir. Bu iki yöntemin detayları ise şu şekildedir:

    Geleneksel yöntemler:

    Alternatif olarak kaşıntı semptomlarını ortadan kaldırmak için kısa süreli ve geçici tedavi yöntemleridir. Bu yöntemler çoğunlukla evde bulunabilen ham maddelerden oluşan karışımlar yapılması şeklinde uygulanır. Bu yöntemin doğurabileceği sonuçlar kişiden kişiye farklılık gösterebileceğinden tedavi açısından bir kesinlik barındırmamaktadır. Geleneksel yöntemlere örnek olarak; kaşınan bölgeye soğuk yoğurt uygulanması, balın antioksidan özelliğinden yola çıkarak kaşıntı durumunda kullanılmasıdır.

    Tıbbı yöntemler:

    Uzman hekimler tarafından yapılan teşhis sürecinin ardından tedavi kısmında ilaç ve merhemlerle desteklenen yöntemdir. Kaşıntıya sebebiyet veren durum teşhis edildikten sonra gereken ilaç veya merhem uzman hekimce hastaya reçete edilir. Edilen bu reçete sıklıkla antihistaminik (alerji belirtisini ortadan kaldıran ve kaşıntıya neden olan histamin proteinin etkilerini gideren) merhemler ve oral (ağız yoluyla) olarak alınan tabletleri içerir. Antihistaminik ilaçların uyku durumu oluşturması sebebiyle gece uyumadan önce kullanılması tavsiye edilir. Eğer kaşıntı semptomları vücudun belli bir bölgesinde veya alerji kaynaklı ise hekim lokal olarak sürülebilen krem, merhem ya da losyonları tercih edebilir. Bu sürülebilir (topikal) ilaçlar derideki kaşıntıdan kaynaklı oluşan tahribat içinde gerekli tedaviyi üstlenerek cilt bariyerinin onarılmasına destek sağlar.

    Kronik Kaşıntıyı Önlemek İçin Alınacak Tedbirler Nelerdir?

    Kronik kaşıntı, kişinin sosyal yaşantısını ve ruh halini son derece olumsuz etkileyebilen bir durumdur. Bu nedenle semptom gösteren kişiler kaşıntı hissi oluşmadan çeşitli tedbirler alarak kronikleşmesini önlemeye çalışırlar. Kaşıntıyı önlemek için alınabilecek birçok tedbir vardır.

    Bu tedbirler şu şekilde sıralanabilir:

    • Stres kontrolü: Kişilerin gündelik yaşamın neden olduğu stres ile başa çıkması gerekir aksi takdirde stres birçok hastalığa zemin sağlayabilecek tehlikeli bir faktördür. Ancak kişi bunu tek başına yapamıyor ise profesyonel veya sosyal desteğe ya da durumu tamamlayan alternatif tedavi yöntemlerine başvurabilir.
    • Giysi seçiminde hammaddenin önemi: Kronik kaşıntıya sahip bireyler genellikle pamuklu giysiler tercih etmelidir.
    • Hijyen durumu: Giysilerin fazla deterjandan arınmış, iyi durulanmış, temiz giysiler olması, yaşanılan ortamın toz ve kir gibi alerjenlerden arındırılmış olması kaşıntının önlenmesi için basit ve etkili yöntemler arasındadır.
    • Cildin nem dengesinin korunması: Fazla kuruluğa maruz kalan ciltte kaşıntı semptomları oluşması beklenen bir durumdur. Cilde düzenli olarak nemlendirici uygulamak bu semptomların oluşmasını önleyebilir. Özellikle banyodan sonra nemlendirici losyon veya esansiyel yağlar ile cilt nemlendirilmelidir.
    • Banyo: Haftada en az 2-3 kez ılık su ile banyo yapılmalıdır. Banyoda kullanılan ürünlerin içerikleri hakkında bilgi sahibi olunup fazla kimyasal katkı maddesi içeren ürünlerden uzak durulmalıdır. Banyo sonrası kullanılan havlunun ciltte tahribat oluşturmaması açısından yumuşak olması önemli bir detaydır.
    • Alınan besinlerin kontrolü: Aşırı baharat ve alkol tüketimi, kişiden kişiye farklılık gösterse de kaşıntıya yol açabilir. Kronik kaşıntıya sahip olan bireyler bu besinlerin alımı konusunda dikkatli olmalıdır.

    Kaşıntı semptomları sizlerin de günlük yaşantısını olumsuz etkileyecek boyutlara eriştiyse bir an önce uzman bir hekim görüşüne başvurarak size uygun tedavi prosedürünü uygulamaya başlamanız tavsiye edilir.

    * Bu içeriğin geliştirilmesinde Liv Hospital Yayın Kurulu Katkı Sağlamıştır .
    * Web sitemizdeki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz. Sayfa içeriğinde Liv Hospital'da tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. .
    tag Icon
    tahriş
    kızarıklık
    kaşıntı
    Talep & Bilgi Alma
    Tümü
    Chevron Down

    Versiyon Geçmişi
    Güncel Versiyon
    20 Eylül 2024 09:47:01
    Liv Yayın Kurulu
    Sayfanın linki başarıyla kopyalandı!