Amino Asit
Amino asitler fizyolojik olarak birçok hayatı fonksiyonun yerine getirilmesinde önemli rol oynayan proteinlerin yapı taşlarını oluştururlar. İnsan beslenmesinde zorunlu olarak tüketilmesi gereken besinler içeriğinde amino asit ve basit organik moleküller bulunur. Kullanım alanı son yıllarda genişlemiştir ve birçok araştırmacı çeşitli alanlarda amino asitler ile çalışmaktadır. Amino asitler kimyasal olarak incelendiğinde amin (-NH2) ve karboksil (-COOH) olmak üzere iki gruba ayrılır.
Amino Asit Nedir?
Yirmi farklı çeşide ayrılan amino asitler, proteinlerde bulunan önemli yapıtaşlarıdır. Amino asitlerin büyük bir kısmında amino grubu, karboksil grubuna göre -amino konumundadır. Amino asitlerin yapısında bulunan R grubu, üç bölüme ayrılır:
- Düz zincirli veya dallanmış alifatik grup: Atomların kovalent bağlanarak oluştuğu organik bileşik grubu
- Aromatik grup: Organik bileşiklerin halkalı grubu
- Heterosiklik halka: İki atomun halkalı olarak ayrılması
Amino asitler, nötral çözeltilerde karboksil grubundaki protonun (+), azot atomuna kayması ile oluşan dipolar iyon (iç tuz) olarak bulunurlar. Karbonil anyonuna asit eklenirse artı (+) yükle yüklendiğinden katyon, amonyum katyonunun hidroksil iyonuna baz eklenirse artı yükü verdiği için anyon (-) durumuna gelir.
Amino Asit Yapısı
Kimyada bir amino asit hem amin hem de karboksil fonksiyonel gruplar içeren bir moleküldür. Bu gruplar birbirlerinden a-karbon adındaki tek bir C (karbon) atomuyla ayrılırlar. Nötral sulu çözeltilerde a-karboksil grubundan bir proton ayrılırsa eksi (-) yüklü hale geçer. Eğer a-amin grubu ise bir elektron ayrılırsa artı (+) yüklü olur. Amino asitlerin dört farklı gruba bağlı olan karbonları vardır. Örnek olarak Glisin bileşiği dört farklı gruba bağlıdır. Bu nedenle her amino asit L ya da D formunda olabilir. Amino asitlerde çoğunlukla L formu bulunur. Özellikle esansiyel amino asitler L formundadır. Yalnızca mikroorganizmalar, belli küçük peptitlerin sentezinde D amino asitlerini kullanabilir.
Esansiyel Amino Asit Nedir?
Vücudun sentezleyemediği ve besinlerle dışarıdan alınmaları zorunlu olan amino asitlere esansiyel amino asitler, diğer adıyla eksojen amino asitler denir. Esansiyel amino asit şunlardan oluşur:
- Valin: Vücutta negatif hidrojen dengesini oluşturur. Lösin ve izolösin ile birlikte daha iyi adale (kas) metabolizması, doku onarımı ve azot dengesini oluşumunda görev alır.
- Lösin: Kan şekeri yükselmesinde, büyüme hormonunda ve azot dengesinin düzenlenmesinde görev alan lösin, protein yapısında en çok bulunan amino asitlerden biridir.Cilt ve kas dokusunun iyileşmesinde de görev alır.
- İzolösin: Kas dokusunda görev alan bu amino asit, bağışıklık sistemine de katkı sağlar.
- Fenilalanin: Çoğunlukla depresyon tedavisinde kullanılır. Nöronsmitterleri (sinir hücrelerinde hücreler arası iletim sağlayan) üretir ve bu sayede hafızaya, öğrenme kapasitesine yardımcı olur. Ayrıca zayıflamada yararlıdır.
- Triptofan: İnsan davranışlarını dengelemeyi sağlar, serotonin (insana mutluluk, canlılık hissi veren hormon) üretiminde kullanılır. Serotonin hormonu sayesinde kilo kontrolü ve kalp ritimleri düzenlenebilir.
- Treonin: Kanın pıhtılaşmasını sağlar ve epilepsi (sara hastalığı) hastalığının kontrolünde kullanılır. Yağ metabolizmasında da görevi bulunan treonin, merkezi sinir sistemine de yardımcı olur.
- Metiyonin: Yağların parçalanmasına, karaciğer ve arterlerde yağ oluşumunun önler. Sindirim sistemine katkı sağlar. Kas zayıflığını ve saç kırılmasını engeller.
- Lisin: Kemik gelişiminde, yetişkinlerde kalsiyum emilmesinde ve azot dengesinin korunmasında görev alır.
- Histidin: Dokuların onarımı, ülser, hiperasidite (midede asit fazlalığı), sindirim ve mide öz suyunun oluşumunda, romatoid artrit (eklem iltihabı) ve anemi tedavisinde, kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin üretiminde gereklidir.
Temel Amino Asitler
Temel amino asitler; vücudun farklı besinlerden sentezleyemediği ve gıdalar ile dışarıdan alınması zorunlu amino asitler sınıfında yer alır. Bu grupta var olan amino asitler aynı zamanda diğeri amino asitlerin sentezlenmesinde görev almakta ve bu amino asitlerin düzeylerine göre proteinler biyolojik değeri yüksek veya biyolojik değersiz olarak değerlendirilir. Hayvansal proteinlerin çoğu biyolojik değeri yüksek proteinler arasında yer alır.
Amino Asit Ne İşe Yarar?
Amino asit gıda endüstrisinde besin değerini artırıcı, tat ve kokuyu geliştirici madde (lisin ve glutamik asit) olarak kullanılır. Bir de ilaç endüstrisinde de önemi bulunur. Proteinlerin hidrolize edilmesi (suyun eklenmesiyle parçalanma) ile amino asit üretimi pratik olmayabilir ve bundan dolayı fermantasyon yöntemi (hücre içinde oksijen yokluğunda meydana gelen metabolik bir faaliyet) uygulanır. Mikrobik üretimde esas istenen amino asidi, meydana getiren fakat sarf etmeyen mutant organizm (organizmanın ışınlara maruz kalması sonucu DNA dizilimlerinde ve sarmallarında bozulmalar olması) kullanılması ve oluşan amino asidin ortamdan uzaklaşmasıdır.
Amino Asit Vücutta Hangi Görevleri Gerçekleştirir?
Beslenmede önemli bir grup olan proteinler gıdalarla vücuda alındıktan sonra bir dizi kimyasal reaksiyondan geçerek amino asitlerine ayrılır ve bu yapı taştan değişik amaçlar için kullanılır. Amino asitlerin farklı dizilişleri ile ortaya çıkan proteinlerin organizmadaki fonksiyonları uzmanlar yönünden farklı başlıklar ile toplanır. Ortaya çıkardıkları protein molekülleri sayesinde vücutta önemli fonksiyonların gerçekleşmesine izin veren amino asitlerin kendi kendilerine de vücutta önemli görev aldıkları bilinir.
Amino asitler; hücrelerin kromozomlarında yer alarak genetik bilgiyi taşır, vitamin ve minerallerin vücutta görevlerini yapabilmelerini sağlar ve son yıllarda vücudun amino asitleri yakıt olarak kullandığı söylenebilir. Bu genel fonksiyonların yanında yapılan çalışmalarda amino asitlerin tek tek vücutta hangi görevlerde bulundukları da bilinir. Amino asitler ayrıca merkezi sinir sisteminde nörotransmitterler (bilgi taşıyıcı özel yapılar) gibi davrandıkları ve birçok nörotransmitterin yapısında bulundukları bilinir. Bazılarının da beyin fonksiyonlarının düzenlenmesinde ve psikiyatrik rahatsızlıklarda önemli görev üstlendiği ifade edilir.
Amino Asitler Nerede Sentezlenir?
Amino asitlerin birçoğu mikroorganizma ve bitkilerde sentezlenebilir. Bazıları da hayvansal organizmada sentezlenemediği için dışarıdan alınması gerekir. Vücutta sentezlenmeyip dışarıdan alınan esansiyel amino asitler, vücutta amino asit yetersizliği anında ihtiyaç duyulan ve dışarıdan alınması gereken önemli bir gruptur. Bunlara şu Metionin ve Sisitin aminoaitleri örnek verilebilir.
Besinde sisitin bulunması metionin ihtiyacını azaltır fakat tamamı bu yolla karşılanamayabilir. Tirosin hariç bütün esansiyel olmayan amino asitler, ortak metabolik ara ürünlerden birisiyle vücutta sentezlenirler.
Sıkça Sorulan Sorular
Amino asitler hakkında hangi besinlerde bulunur?, eksikliği hangi hastalıklara yol açar? gibi sorular merak edilmektedir.
Amino Asit Hangi Besinlerde Bulunur?
Amino asit içerikli besinler; balık, tavuk eti ve yumurta gibi hayvansal besinlerde bulunur. Bu protein kaynaklı besinler dışında şeftali, muz ve kayısı gibi meyvelerde de bulunur.
Amino Asidi Kimler Kullanamaz?
Her türlü besinlerde olduğu gibi amino asitlerin de yeterinden fazla tüketilmesi sebebiyle kişi bazı olumsuz durumlar ile karşı karşıya kalabilir. Amino asit içerikli besin tüketimi fazlalığında kan basıncında düşme, kusma ve ishal görülebilir. Karaciğer ve böbrek hastalığına sahip insanlarda kanda bulunan potasyum seviyesinde istenmeyen değişiklikler görülebilir. Düşük tansiyonlu hastalarda amino asit tüketimi konusunda dikkat edilmelidir.
Amino Asit Eksikliği Hangi Sorunlara Yol Açar?
Amino asit eksikliği, vücutta yeterli miktarda belirli amino asitlerin bulunmaması durumunu ifade eder. Amino asitler, proteinlerin yapı taşları olduğu için, bu eksiklik protein sentezi ve hücresel fonksiyonlarda sorunlara neden olabilir. Amino asit eksikliği genellikle beslenme yetersizlikleri, genetik faktörler, metabolik bozukluklar veya hastalıklar gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Amino asit eksikliği durumunda ortaya çıkabilecek belirtiler ve etkiler, eksik olan spesifik amino asitlere bağlı olarak değişebilir. Örneğin, lizin eksikliği durumunda büyüme bozuklukları ve bağışıklık sistemi sorunları ortaya çıkabilir. Metionin eksikliği, karaciğer fonksiyonlarını etkileyebilir ve saç, tırnak gibi yapıların sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir.
* Web sitemizdeki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz. Sayfa içeriğinde Liv Hospital'da tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. .