Akciğer Kanseri Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Akciğerler, göğüs kafesinin içinde, nefes alıp verdikçe genişleyip ve büzülen süngerimsi, elastik bir organdır. Kanser, vücuttaki hücrelerin kontrolden çıkmasıyla başlayan bir hastalıktır. Akciğer kanseri, akciğerlerde kendini gösteren bir kanser türüdür. Akciğer kanseri dünya genelinde kanser ölümlerinin en başta gelen türüdür.

Akciğer Kanseri Nedir?

Akciğer Kanseri Belirtileri

Akciğer kanseri, en erken evrelerinde belirti ve bulgular görülmeyebilir. Akciğer kanseri belirtileri ve bulgularının ortaya çıkması genellikle ilerlediğinde gerçekleşir. Erkek ve kadınlarda benzer belirtiler görülmekle birlikte kadınlarda akciğer kanseri belirtileri genellikle öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, yorgunluk, kilo kaybı, kanlı balgam ve tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları gibi genel semptomları içerebilir. Akciğer kanseri belirtileri nelerdir? sorusunun cevapları için detaylı bir inceleme tedaviyi de güçlendirecektir. Akciğer kanseri nasıl anlaşılır? sorusunun cevabı için belirtileri dikkatle ele almak gerekir.

Akciğer Kanserinin İlk Belirtileri Nelerdir?

Akciğer kanseri ilk belirtileri ve bulguları arasında geçmeyen veya zamanla kötüleşen öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, ses kısıklığı veya açıklanamayan kilo kaybı yer alır. Akciğer kanseri, akciğerlerin ilk olarak neresinde ortaya çıktığına bağlı olarak, erken dönemde belirtiler gözlemlenebilir. (evre I veya II'de), ancak akciğer kanseri ilerleyene kadar belirti vermeyebilir. Akciğer kanseri belirtisi yaygın veya daha az görülen belirtiler olmak üzere ikiye ayrılır.

Akciğer kanserinin yaygın belirti ve bulguları şunları içerebilir:  

• Geçmeyen veya zamanla kötüleşen öksürük
• Az miktarda bile olsa kan öksürmek (hemoptizi)
• Nefes darlığı
• Göğüs ağrısı
• Ses kısıklığı
• İştah kaybı
• Açıklanamayan kilo kaybı
• Kemik ağrısı
• Baş ağrısı
• Açıklanamayan yorgunluk

Akciğer kanserinin daha az görülen belirti ve bulguları şunlardır:

• Tırnaklarınızın bombeli ve parlak görünümde olması.
• Ters kaşık şeklindedir. (Çomak Parmak)
• Yutma güçlüğü veya yutkunulduğunda ağrı
• Hırıltı
• Boğuk ses
• Yüz ve boyun şişmesi
• Kalıcı göğüs veya omuz ağrısı

Akciğer kanseri belirtileri genellikle tümörün akciğerdeki yerleşimine, büyüklüğüne ve kanserin evresine göre değişiklik gösterir. İşte akciğer kanserinin daha ayrıntılı belirtileri:

1. Öksürük

Öksürük, akciğer kanserinin en yaygın belirtilerindendir. Ancak bu öksürük, genellikle soğuk algınlığı, bronşit veya astım gibi diğer hastalıklarla karıştırılabilir. Akciğer kanseri öksürüğü şu şekilde olabilir:

• Uzun süre geçmeyen, 3 haftadan fazla süren öksürük.
• Öksürüğün giderek şiddetlenmesi veya devamlı hale gelmesi.
• Özellikle sabahları belirginleşen öksürük.
• Kuru öksürük veya bazen balgamla karışık öksürük olabilir.

2. Kanlı Balgam (Hemoptizi)

Balgamda kan görülmesi, ciddi bir belirti olabilir. Akciğer kanseri ilerledikçe, tümör kanamalara yol açabilir. Balgamda kanlı izler görmek, ilk başta az miktarda olabilir, ancak zamanla artabilir. Kanlı balgam, kanserin akciğerdeki damarlara zarar vermesi sonucu ortaya çıkabilir.

3. Nefes Darlığı

Nefes darlığı, genellikle tümörlerin akciğerin hava yollarını engellemesiyle ilişkilidir. Kanserli hücreler, akciğerin hava yollarına baskı yaparak hava geçişini zorlaştırabilir. Ayrıca, kanserin akciğer dışına yayılması, sıvı birikmesine (plevral efüzyon) neden olarak nefes darlığına yol açabilir.

• Özellikle fiziksel aktivitelerde artan nefes darlığı.
• Dinlenirken bile nefes almakta zorluk çekme.
• Nefes alırken hırıltılı seslerin duyulması.

4. Göğüs Ağrısı

Akciğer kanseri, kanserli hücrelerin akciğeri, çevreleyen dokuları, sinirleri veya kemikleri etkilemesiyle göğüs ağrısına yol açabilir. Bu ağrı şunlara neden olabilir:

• Derin nefes alırken veya öksürürken ağrı.
• Sürekli batma, sıkışma veya keskin ağrı hissi.
• Göğüs kafesinde rahatsızlık ve ağrı.

Ağrı, akciğerin dış yüzeyine veya tümörün çevresindeki dokuya baskı yapmasından kaynaklanabilir.

5. Hızlı Kilo Kaybı

Açıklanamayan ve hızlı kilo kaybı, akciğer kanserinin ileri evrelerinde sıkça görülen bir belirtidir. Kanserin vücutta metabolizmayı hızlandırması nedeniyle, kişi normal şekilde yemek yeseniz bile kilo kaybı yaşayabilir. Bu durum vücudun kanserle savaşırken fazla enerji harcamasının bir sonucudur. Ayrıca iştahsızlık da bu durumu artırabilir.

6. Yorgunluk ve Halsizlik

Kanserli hücrelerin vücuda yayılması, sağlıklı hücrelerin enerji üretimini engelleyebilir ve bu da aşırı yorgunluk hissine yol açabilir. Akciğer kanseri hastaları genellikle:

• Uyuduktan sonra bile dinlenmiş hissetmemek.
• Günlük aktiviteleri yapmakta zorlanmak.
• Bedensel ve zihinsel yorgunluk.

Bu halsizlik, hem kanserin kendisinden hem de tedavi sürecinden kaynaklanabilir.

7. İştah Kaybı

İştah kaybı, akciğer kanseri gibi ileri evre kanser hastalıklarında yaygın bir belirti olabilir. Vücut kanserle savaşırken, sindirim sistemindeki değişiklikler yemek yeme isteğini azaltabilir. Bununla birlikte, kanser tedavisi (kemoterapi, radyoterapi) da iştah kaybına yol açabilir.

• Yemek yeme isteksizliği.
• Yavaş yavaş kilonun düşmesi.
• Yiyeceklerden zevk alınmaması.

8. Ses Kısıklığı

Ses kısıklığı veya sesin değişmesi, kanserin ses tellerine veya çevresindeki sinirlere zarar vermesi sonucu gelişebilir. Bu durum, kanserin yayılmasıyla bağlantılı olabilir, çünkü tümör, ses tellerini kontrol eden sinirlere baskı yapabilir.

• Sesin normalden daha düşük veya boğuk çıkması.
• Konuşurken zorlanma veya sesin gürültülü çıkması.
• Sürekli ses kısıklığı.

9. Şişlikler

Kanserin lenf bezlerine veya büyük damarlarına baskı yapması sonucu vücutta şişlikler oluşabilir. En sık görülen şişlikler:

• Boyun, omuzlar veya kolların şişmesi.
• Yüzde ani şişlik.
• Bacaklarda şişlikler.

Bu şişlikler, kanserin lenfatik sistemi etkilemesiyle, sıvı birikmesine veya kanın düzgün bir şekilde akmamasına neden olabilir.

10. Plevral Efüzyon (Sıvı Birikimi)

Kanser ilerledikçe, akciğerlerin etrafında sıvı birikmesi (plevral efüzyon) olabilir. Bu sıvı birikimi, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve öksürük gibi şikayetlere yol açabilir.

• Akciğerin çevresindeki sıvı birikimi, nefes alırken rahatsızlık yaratabilir.
• Göğüs kafesinde baskı hissi.

11. Bazen Diğer Belirtiler

Akciğer kanseri vücudun diğer bölgelerine de yayılabilir. Kanserin yayılmasıyla birlikte şunlar da gözlemlenebilir:

• Kemik ağrıları (özellikle sırt veya kalça bölgesinde).
• Baş ağrıları veya nörolojik belirtiler (baş dönmesi, nöbetler).
• Karaciğerin etkilenmesi durumunda sarılık (cilt ve gözlerde sararma).

İyi Huylu Akciğer Kanseri Belirtileri Nelerdir?

İyi huylu akciğer lezyonları genellikle belirti vermez ve genellikle tesadüfen görüntüleme testleri sırasında rastlanır. Ancak, büyüklükleri arttıkça veya belirli bir noktaya ulaştıklarında bazı belirtiler ortaya çıkabilir. İyi huylu akciğer kanseri belirtileri arasında persistent öksürük, balgam üretimi, kanlı balgam, göğüs ağrısı, nefes darlığı, tekrarlayan akciğer enfeksiyonları ve hırıltı yer alabilir. Bu belirtiler, lezyonun akciğer dokusunu etkilediği ve normal solunum fonksiyonunu bozabileceği durumlarda ortaya çıkabilir.

Kötü Huylu Akciğer Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Kötü huylu (malign) akciğer kanseri belirtileri genellikle ilerleyici bir şekilde ortaya çıkar ve şunları içerebilir: sürekli öksürük, özellikle kanlı veya koyu renkli balgam, nefes darlığı, göğüs ağrısı, özellikle derin nefes alıp verme veya öksürme sırasında, hırıltılı solunum, kilo kaybı, iştah kaybı, yorgunluk, tekrarlayan akciğer enfeksiyonları, ses kısıklığı ve parmak uçlarında genişleme (hipoksi sonucu oluşan "çomak parmak" adı verilen bir durum). Bu belirtiler genellikle kanser ilerledikçe daha belirgin hale gelir.

Akciğer Kanseri Neden Olur?

Akciğer kanseri neden olur? sorusunu cevaplamak için hastalığı nedenleri belirlenmelidir. Akciğer kanseri vakaları genellikle sigaradan kaynaklı olduğu bilinse de hiç sigara içmemiş kişilerde de bu hastalık ortaya çıkmaktadır. Akciğer kanserinin genetik, çalışılan ortam, kimyasallar gibi birçok nedeni olabilir.

• Tütün kullanımı: Sigara, puro, pipo gibi tütün ürünleri akciğer kanserinin en büyük nedenidir. Tütün dumanında bulunan binlerce zararlı madde, akciğer hücrelerine zarar vererek kanser oluşumuna yol açar. Sigara içme süresi, içilen sigara sayısı ve başlanılan yaş gibi faktörler riski etkiler.
• Pasif içicilik: Sigara içenlerin yanında bulunmak, pasif içicilik olarak adlandırılır ve akciğer kanseri riskini artırır. Pasif içiciler de tütün dumanındaki zararlı maddelere maruz kalır.
• Çevresel faktörler:
  • Asbest: Özellikle inşaat ve izolasyon işlerinde kullanılan asbest lifleri, akciğer kanseri riskini önemli ölçüde artırır.
  • Radon: Renksiz ve kokusuz bir gaz olan radon, toprakta ve kayalarda bulunur. Binalara sızarak akciğer kanseri riskini artırabilir.
  • Hava kirliliği: Şehirlerdeki hava kirliliği, egzoz gazları, sanayi atıkları ve diğerPartikül madde gibi zararlı maddeler içerir ve akciğer kanseri riskini artırabilir.
• Mesleki maruziyet: Bazı meslek grupları, kanserojen maddelere daha fazla maruz kalır. Örneğin, madenciler, kimyasal madde üreticileri ve inşaat işçileri asbest, radon, arsenik gibi maddelere maruz kalabilir.
• Genetik yatkınlık: Ailede akciğer kanseri öyküsü olan kişilerde akciğer kanseri riski daha yüksektir. Genetik faktörler, kansere yatkınlığı artırabilir.
• Diğer akciğer hastalıkları: Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), akciğer fibrozu gibi bazı akciğer hastalıkları, akciğer kanseri riskini artırabilir.

Akciğer Kanseri Evreleri

Kanser genellikle başlangıçtaki tümörün boyutuna, çevre dokulara ne kadar ilerlediğine lenf düğümlerine veya diğer organlara metastaz (yayılım) yapıp yapmadığına göre evresi değişir. Her kanser türünün evreleme için kendi kuralları olduğu gibi akciğer kanseri evrelerinin de kuralları vardır.

Akciğer kanseri, temel olarak iki ana türe ayrılır: Küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK) ve Küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK). Bu iki türün evrelemesi farklı şekillerde yapılır.

Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri (KHDAK) Evrelemesi

KHDAK evrelemesi, tümörün büyüklüğü, lenf nodlarına yayılımı ve uzak metastaz varlığına göre yapılır. TNM (Tümör, Nodus, Metastaz) sistemi kullanılarak evreleme yapılır:

• T (Tümör): Tümörün büyüklüğü ve yayılımı hakkında bilgi verir.
• N (Nodus): Lenf nodlarına yayılımı gösterir.
• M (Metastaz): Uzak organlara yayılımı ifade eder.

Bu sınıflandırmalar sonucunda KHDAK, Evre 1'den Evre 4'e kadar evrelendirilir:

• Evre 1: Kanser akciğerde sınırlıdır.
• Evre 2: Kanser akciğer ve yakındaki lenf nodlarına yayılmıştır.
• Evre 3: Kanser akciğerdeki lenf nodlarına daha yaygın olarak yayılmıştır veya komşu organlara yayılmıştır.
• Evre 4: Kanser uzak organlara (beyin, kemik, karaciğer gibi) yayılmıştır.

Küçük Hücreli Akciğer Kanseri (KHAK) Evrelemesi

KHAK, genellikle daha hızlı yayılan bir kanser türüdür. Bu nedenle, KHAK evrelemesi daha basittir ve genellikle iki evreye ayrılır:

• Sınırlı Evre: Kanser sadece bir akciğerde ve yakındaki lenf nodlarında bulunur.
• Yaygın Evre: Kanser her iki akciğere, uzak lenf nodlarına veya diğer organlara yayılmıştır.

Akciğer Kanseri Evrelenmesi

Her evrenin kendine ait çeşitli boyut ve yayılma kombinasyonları vardır. Örneğin, Evre II kanserdeki birincil tümör, Evre I kanserden daha küçük olabilir, fakat diğer etkenlerin varlığı daha ileri bir aşamaya yerleştirir. 

Akciğer kanserinin evrelemesi şu şekildedir:

• Aşama 0 (yerinde): Kanserli hücre akciğerin veya bronşun üst tabakasındadır. Akciğere ve akciğerin dışına yayılmamıştır.
• Evre I: Kanserli hücre akciğerin dışına yayılmamıştır. Akciğer kanseri ilk evre belirtileri genellikle hafif ve belirgin olmayabilir, ancak akciğer kanseri 1. evre belirtileri persistent öksürük, balgam üretimi, hafif nefes darlığı, göğüs ağrısı, kanlı balgam, kilo kaybı ve yorgunluk gibi semptomlar görülebilir. 
• Evre II: Kanser Evre I'den daha büyüktür, yayılım akciğer içindeki lenf düğümlerine gerçekleşmiştir veya akciğerin aynı lobunda birden fazla tümör vardır. Akciğer kanseri 2. evre belirtileri arasında göğüs ağrısı, öksürük, nefes darlığı, kanlı balgam, yorgunluk ve zayıflama yer alabilir, ancak bazı hastalarda belirgin bir belirti olmayabilir.
• Evre III: Kanser Evre II'den daha büyüktür, yayılım yakındaki lenf düğümlerine veya yapılara gerçekleşmiştir veya aynı akciğerin farklı bir lobunda birden fazla tümör vardır. Akciğer kanseri 3. evre belirtileri genellikle şiddetli nefes darlığı, ciddi ağrı, sıklıkla tekrarlayan akciğer enfeksiyonları, genel halsizlik ve kilo kaybını içerebilir, ancak belirtiler bireyden bireye değişebilir.
• Evre IV:  Akciğer kanseri 4. evre belirtileri genellikle yayılmış metastazlara bağlı olarak şiddetli nefes darlığı, ciddi ağrı, sıklıkla tekrarlayan zatürre veya akciğer enfeksiyonları, genel halsizlik ve kilo kaybını içerebilir. 4. evre akciğer kanseri aşamasında kanserli hücre her iki akciğere, akciğer etrafındaki sıvıya, kalp çevresindeki sıvıya veya uzak organlara yayılmıştır.

Akciğer kanseri 4. evre ölüm belirtileri genellikle ilerlemiş hastalığa bağlı olarak artan nefes darlığı, şiddetli halsizlik, ciddi kilo kaybı, şiddetli ağrı, yutma güçlüğü ve organ yetmezliği gibi belirtiler içerebilir.

Akciğer Kanserinden Nasıl Korunabiliriz?

Akciğer kanseri, önlenebilir bir hastalıktır. Akciğer kanserinden korunmak için alabileceğiniz birçok önlem bulunmaktadır. İşte akciğer kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilecek bazı önemli adımlar:

1. Sigara İçmemek ve Tütün Ürünlerinden Uzak Durmak

• Sigarayı bırakmak: Sigara içmek, akciğer kanserinin en büyük nedenidir. Sigarayı bırakmak, akciğer kanseri riskini önemli ölçüde azaltır. Sigara bırakma konusunda yardım almak için doktorunuza danışabilirsiniz.
• Pasif içicilikten kaçınmak: Sigara içilen ortamlardan uzak durmak, pasif içiciliğin zararlarından korunmaya yardımcı olur.
• Diğer tütün ürünlerinden uzak durmak: Puro, pipo, nargile gibi diğer tütün ürünleri de akciğer kanseri riskini artırır. Bu ürünlerden de uzak durmak önemlidir.

2. Sağlıklı Bir Yaşam Tarzı Benimsemek

• Sağlıklı beslenmek: Bol sebze ve meyve tüketmek, dengeli beslenmek akciğer kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
• Düzenli egzersiz yapmak: Düzenli egzersiz yapmak, genel sağlığı iyileştirir ve kanser riskini azaltır.
• İdeal kiloyu korumak: Fazla kilolu veya obez olmak, kanser riskini artırabilir. İdeal kiloyu korumak önemlidir.

3. Zararlı Maddelerden Uzak Durmak

• Asbest, radon gibi maddelerden korunmak: Asbest ve radon gibi kanserojen maddelere maruz kalmamak için gerekli önlemleri almak önemlidir.
• Hava kirliliğinden korunmak: Hava kirliliğinin yoğun olduğu zamanlarda dışarı çıkmamak veya maske kullanmak, hava kirliliğinin zararlarını azaltabilir.
• Mesleki maruziyetlere dikkat etmek: Bazı meslek grupları, kanserojen maddelere daha fazla maruz kalabilir. Bu meslek gruplarında çalışanların gerekli güvenlik önlemlerini alması önemlidir.

4. Genetik Yatkınlık Hakkında Bilgi Sahibi Olmak

• Aile öyküsünü öğrenmek: Ailede akciğer kanseri öyküsü olan kişilerin riski daha yüksek olabilir. Aile öyküsünü öğrenmek ve doktorla konuşmak önemlidir.

5. Düzenli Kontrolleri Yaptırmak

• Erken teşhisin önemi: Akciğer kanserinde erken teşhis, tedavi başarısını artırır. Bu nedenle, düzenli olarak doktor kontrolüne gitmek önemlidir. Özellikle risk grubunda olan kişilerin (sigara içenler, ailede akciğer kanseri öyküsü olanlar gibi) daha sık kontrole gitmesi önerilir.

Akciğer Kanseri Risk Faktörleri

Akciğer kanseri risk faktörleri, sigara içme, pasif içicilik, aile geçmişi, maruz kalınan çevresel toksinler (örneğin, asbest veya radyasyon), hava kirliliği ve genetik faktörleri içerebilir.

Akciğer kanseri, çeşitli faktörlerin etkisiyle ortaya çıkan karmaşık bir hastalıktır. Bu faktörlerin bazıları doğrudan kanser hücrelerinin oluşumuna ve büyümesine katkıda bulunurken, bazıları ise akciğer dokusunu hasarlandırarak kanser gelişimine zemin hazırlayabilir. İşte akciğer kanseri oluşumuna katkıda bulunan bazı önemli risk faktörleri ve etkileri:

1. Sigara ve Tütün Ürünleri:

• Doğrudan kanserojen etkisi: Sigara dumanı, 70'ten fazla kanserojen madde içerir. Bu maddeler, akciğer hücrelerine doğrudan zarar vererek DNA yapısını bozabilir ve kanser hücrelerinin oluşumuna yol açabilir.
• Kronik inflamasyon: Sigara dumanı, akciğerlerde kronik inflamasyona neden olur. Bu durum, akciğer dokusunu hasarlandırarak kanser gelişimine zemin hazırlayabilir.
• Bağımlılık: Nikotin, sigaranın bağımlılık yapıcı maddesidir. Bu durum, sigara içenlerin sigarayı bırakmasını zorlaştırır ve kanser riskini artırır.

2. Asbest:

• Lifli yapı: Asbest, lifli bir mineraldir. Bu lifler, solunduğunda akciğerlere kolayca yerleşebilir ve uzun yıllar boyunca burada kalabilir.
• Kronik tahriş: Asbest lifleri, akciğer dokusunu sürekli olarak tahriş eder. Bu durum, kronik inflamasyona ve kanser gelişimine yol açabilir.
• Mezotelyoma riski: Asbest, sadece akciğer kanseri değil, aynı zamanda mezotelyoma adı verilen nadir bir kanser türünün de en önemli nedenidir.

3. Radon:

• Radyoaktif gaz: Radon, doğal olarak oluşan radyoaktif bir gazdır. Toprakta ve kayalarda bulunur ve binalara sızabilir.
• DNA hasarı: Radon, yaydığı radyasyonla akciğer hücrelerinin DNA'sını hasar görebilir ve kanser riskini artırabilir.

4. Hava Kirliliği:

• Partikül madde: Hava kirliliği, özellikle PM2.5 olarak adlandırılan ince partikül madde içerir. Bu partiküller, solunduğunda akciğerlere kadar ulaşabilir ve burada inflamasyona neden olabilir.
• Kanserojen maddeler: Hava kirliliği, egzoz gazları ve sanayi atıkları gibi kanserojen maddeler de içerebilir.

5. Genetik Yatkınlık:

• Genetik mutasyonlar: Bazı kişiler, genetik olarak akciğer kanserine yatkın olabilirler. Bu kişilerde, kanser gelişimine yol açan genetik mutasyonlar bulunabilir.
• Aile öyküsü: Ailede akciğer kanseri öyküsü olan kişilerde, akciğer kanseri riski daha yüksektir.

6. Diğer Faktörler:

• İleri yaş: Yaş ilerledikçe akciğer kanseri riski artar.
• Kronik akciğer hastalıkları: KOAH gibi kronik akciğer hastalıkları, akciğer kanseri riskini artırabilir.
• Beslenme: Yetersiz beslenme ve bazı vitamin eksiklikleri, akciğer kanseri riskini artırabilir.

Akciğer Kanseri Türleri

Akciğer kanseri, hücre tipine ve tümörün yayılma derecesine bağlı olarak farklı türlerde olabilir. En yaygın akciğer kanseri türleri küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK) ve dışa yayılan büyük hücreli akciğer kanseri (BYHAK) olarak bilinir. Diğer türler arasında skuamöz hücreli karsinom, adenokarsinom ve büyük hücreli karsinom yer alır.

Küçük hücreli akciğer kanseri (SCLC) ve küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (NSCLC). Her iki tür de farklı şekilde gelişir ve tedavi edilir, bu nedenle erken teşhis ve doğru sınıflandırma oldukça önemlidir. İşte akciğer kanseri türlerinin detayları:

1. Küçük Hücreli Akciğer Kanseri (SCLC)

Küçük hücreli akciğer kanseri, akciğer kanserlerinin daha az yaygın olan türüdür, ancak genellikle hızlı bir şekilde büyür ve hızla yayılabilir. SCLC, genellikle sigara içen kişilerde görülür ve akciğerin büyük hava yollarında (bronşlarda) başlar.

Özellikleri:

• Hızlı yayılma: SCLC, diğer akciğer kanseri türlerine kıyasla çok daha hızlı büyür ve vücudun diğer bölgelerine yayılma eğilimindedir (metastaz yapabilir).
• Genellikle ileri evrede teşhis edilir: Çünkü belirtiler genellikle hastalık ilerledikçe ortaya çıkar. Erken dönemde teşhis edilmesi zor olabilir.
• Tedaviye tepki: Kimyasal tedavi ve radyoterapi genellikle etkili olabilir, ancak genellikle kanser yayılmadan önce tedavi edilmezse, prognoz genellikle kötü olur.

Sınıflandırma:

• Sınırlı evre: Kanser sadece bir akciğerde ve yakınındaki lenf bezlerinde sınırlıdır.
• Yaygın evre: Kanser vücudun diğer bölgelerine yayılmıştır.

2. Küçük Hücreli Olmayan Akciğer Kanseri (NSCLC)

Küçük hücreli olmayan akciğer kanseri, akciğer kanserlerinin en yaygın türüdür ve tüm akciğer kanseri vakalarının yaklaşık %85-90'ını oluşturur. NSCLC, akciğerlerin daha geniş hava yollarında ve dokularında gelişir ve daha yavaş büyüyebilir.

NSCLC'nin üç ana alt türü vardır:

a) Adenokarsinom

Adenokarsinom, en yaygın NSCLC türüdür ve genellikle akciğerin dış kısmında, hava yollarına yakın bölgelerde başlar. Bu tür, sigara içmeyen kişilerde de görülebilir.

• Belirgin Özellikleri:
  • Genellikle akciğerin kenarlarında başlar.
  • Gençlerde ve sigara içmeyenlerde daha sık görülür.
  • Yavaş büyür ve daha erken evrede tanı konulabilir.
  • Kemoterapi ve cerrahi tedaviye iyi yanıt verir.

b) Skuamöz Hücreli Karsinom (Yassı Hücreli Karsinom)

Skuamöz hücreli karsinom, akciğerin ana hava yollarında (bronşlarda) gelişir ve genellikle sigara içen kişilerde görülür. Yavaş büyür ve genellikle kanserin erken evrelerinde tanı konulabilir.

• Belirgin Özellikleri:
  • Akciğerin merkezine yakın büyük hava yollarında başlar.
  • Yavaş büyür, ancak bazen göğüs ağrısı, öksürük veya kanlı balgam gibi belirtilerle kendini gösterir.
  • Sigara içen kişilerde daha yaygındır.

c) Büyük Hücreli Karsinom

Büyük hücreli karsinom, NSCLC'nin daha az yaygın olan bir türüdür. Bu tür kanser, akciğerin herhangi bir bölgesinde gelişebilir ve genellikle çok hızlı büyür.

• Belirgin Özellikleri:
  • Büyüklüğü ve hücresel yapısı nedeniyle "büyük hücreli" olarak adlandırılır.
  • Hızla büyüyebilir ve erken evrelerde metastaz yapabilir.
  • Genellikle tedaviye daha zor cevap verir.

3. Akciğer Kanseri Alt Türlerinin Tedavi Farklılıkları

SCLC ve NSCLC arasındaki en büyük fark, tedavi yaklaşımlarında ortaya çıkar. SCLC genellikle kemoterapi ve radyoterapi ile tedavi edilirken, NSCLC tedavisinde cerrahi müdahale, kemoterapi, radyoterapi ve hedeflenmiş tedaviler gibi bir dizi yöntem kullanılabilir.

- SCLC Tedavisi:

• Erken evre: Kemoterapi ve radyoterapi kombinasyonu genellikle etkilidir.
• İleri evre: Metastatik yayılma olduğu durumlarda tedavi daha zor olur. Bu tür kanser genellikle tedaviye daha az duyarlıdır.

- NSCLC Tedavisi:

• Cerrahi müdahale: Erken evrelerde tümör cerrahi olarak çıkarılabilir.
• Kemoterapi ve radyoterapi: Eğer cerrahi mümkün değilse veya kanser yayılmışsa, kemoterapi ve radyoterapi kullanılır.
• Hedeflenmiş tedavi: Spesifik genetik mutasyonlar varsa (örneğin, EGFR mutasyonu), hedeflenmiş tedavi seçenekleri uygulanabilir.
• İmmünoterapiler: Bazı NSCLC türlerinde bağışıklık sistemini destekleyerek kanser hücreleriyle savaşan tedavi seçenekleri mevcuttur.

4. Akciğer Kanserinin Diğer Nadir Türleri

Bazı nadir akciğer kanseri türleri de bulunmaktadır, ancak bunlar daha az yaygındır:

• Karcinoid tümörler: Akciğerlerde gelişen, genellikle yavaş büyüyen tümörlerdir. Genellikle iyi huyludur, ancak bazen kanserleşebilir.
• Mesotelyoma: Asbest maruziyetiyle ilişkilendirilen, genellikle akciğer zarını (pleura) etkileyen kanser türüdür. Akciğer zarı kanseri nadir görülen bir türdür. Akciğer zarı kanseri belirtileri arasında göğüs ağrısı, nefes darlığı, sürekli öksürük, yorgunluk, kilo kaybı ve bazen kanlı balgam yer alır.
  
  

Akciğer Tanısı

Akciğer kanseri tanısı, hastalığın evresi ve türünün belirlenmesi açısından oldukça önemlidir. Erken teşhis, tedavi seçeneklerini artırır ve tedavi sürecinde daha olumlu sonuçlar elde edilmesine yardımcı olabilir. Akciğer kanseri tanısında kullanılan çeşitli testler ve görüntüleme yöntemleri, kanserin varlığını belirlemenin yanı sıra, hastalığın ne kadar yayıldığını da anlamamıza yardımcı olur.

1. Fiziksel Muayene ve Anamnez

İlk adımda doktor, hastanın sağlık geçmişini (anamnez) sorar ve mevcut şikayetlerini dinler. Fiziksel muayene sırasında ise, hastanın genel durumuna, solunum seslerine ve varsa lenf bezlerinde büyüme gibi belirtilere bakılır. Ayrıca sigara içme geçmişi ve ailesinde akciğer kanseri olan kişiler olup olmadığı gibi faktörler de değerlendirilir.

2. Röntgen (Göğüs X-Rayı)

Göğüs röntgeni, akciğer kanserinin ilk tespitinde en yaygın kullanılan görüntüleme yöntemidir. Bu test, akciğerlerdeki herhangi bir anormalliği veya kitleyi gösterebilir. Röntgenin avantajı, hızlı ve kolay bir şekilde yapılabilmesidir, ancak bazı küçük tümörler veya erken evrelerdeki akciğer kanseri röntgen ile görüntülenemeyebilir.

Röntgenin Rolü:

• Akciğerlerdeki kitlenin büyüklüğü ve şekli hakkında bilgi verir.
• Akciğer kanserinden şüpheleniliyorsa, bu ilk aşama olarak kullanılır.

3. Bilgisayarlı Tomografi (BT - CT Tarama)

Göğüs röntgenine kıyasla çok daha detaylı bilgi sağlayan bir görüntüleme yöntemidir. Bilgisayarlı tomografi (BT) taramaları, akciğerlerdeki tümörleri daha doğru bir şekilde belirlemek, kanserin boyutunu ve yayılma durumunu değerlendirmek için kullanılır. BT taraması, akciğerlerin kesitsel görüntülerini sunarak, tümörün çevresindeki dokularla olan ilişkisini net bir şekilde gösterir. Akciğer kanseri bt görüntüleri ile sağlıklı bir şekilde teşhis edilir.

BT Taramasının Rolü:

• Tümörlerin büyüklüğünü, yerini ve yayılma durumunu daha net gösterir.
• Kanserin akciğer dışındaki bölgelere (örneğin lenf bezlerine) yayılıp yayılmadığını anlamaya yardımcı olur.
• Akciğer kanseri taraması için yüksek risk taşıyan kişilere (örneğin sigara içenler) önerilebilir.

4. Pozitron Emisyon Tomografisi (PET - PET/CT Tarama)

PET taraması, kanser hücrelerinin metabolik aktivitesini gösteren bir testtir. Kanser hücreleri, normal hücrelere göre daha fazla enerji kullanır, bu nedenle PET taraması bu hücrelerin yerlerini ve büyüklüklerini tespit edebilir. PET taraması genellikle BT veya MR taraması ile birlikte yapılır (PET/CT).

PET Taramasının Rolü:

• Kanserin akciğerin dışında başka bölgelere metastaz yapıp yapmadığını gösterir.
• Kanserin aktivitesini ve büyümesini izlemek için kullanılır.
• Yayılma şüphesi olan hastalar için kullanılır.

Akciğer kanseri pet görüntüsü güçlü bir teşhis için yardımcı olmaktadır.

5. Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG)

Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) özellikle akciğer kanserinin beyin, karaciğer ve omurga gibi vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığını görmek için kullanılır. Akciğerin kendisi için genellikle daha az tercih edilir, ancak kanserin başka organlara metastaz yapıp yapmadığını görmek için faydalıdır.

MRG’nin Rolü:

• Kanserin beyin, karaciğer veya omurga gibi diğer organlara yayılıp yayılmadığını değerlendirir.
• İleri evre kanserin yayılmasını izlemek için kullanılır.

6. Bronkoskopi

Bronkoskopi, doktorun akciğerlerinize doğrudan bakmasına olanak tanıyan bir prosedürdür. Bu işlemde, burundan veya ağızdan ince, esnek bir tüp (bronkoskop) ile akciğerlerinize girilir. Bu tüp, video kamera ve ışık kaynağı içerdiğinden, doktor tümörleri doğrudan görebilir.

Bronkoskopinin Rolü:

• Hava yollarındaki tümörleri görmek ve biyopsi almak için kullanılır.
• Akciğerin iç yapısına bakarak kanserin yayılıp yayılmadığını kontrol eder.

7. Biyopsi

Biyopsi, kanser tanısının kesinleştirilmesi için en önemli testtir. Tümörden alınan doku örneği, mikroskop altında incelenir. Biyopsi, kanser hücrelerinin varlığını ve türünü doğrulamak için gereklidir.

Biyopsinin farklı türleri vardır:

• İğne biyopsisi: Vücuda ince bir iğneyle girilir ve tümörden doku örneği alınır.
• Endobronşiyal ultrason (EBUS) biyopsisi: Bronkoskopi sırasında, ultrason kullanarak hava yollarından doku örneği alınır.
• Cerrahi biyopsi: Tümörün çıkarılmasının gerektiği durumlarda yapılan biyopsidir.

Biyopsinin Rolü:

• Kanser türünü belirler (küçük hücreli akciğer kanseri veya küçük hücreli olmayan akciğer kanseri).
• Kanserin evresini ve yayılma durumunu daha iyi anlamamıza yardımcı olur.

8. Sputum (Balgam) Testi

Bazı akciğer kanseri türlerinde, kanser hücreleri balgamda bulunabilir. Özellikle kanlı balgamın varlığı, akciğer kanseri olasılığını artırabilir. Sputum testi, balgam örneklerinin mikroskop altında incelenmesini sağlar.

Sputum Testinin Rolü:

• Kanser hücrelerinin balgamda olup olmadığını kontrol eder.
• Balgamda kan görüldüğünde akciğer kanseri şüphesi ile yapılabilir.

9. Genetik Testler

Akciğer kanseri hücrelerinde bulunan bazı genetik mutasyonlar, tedavi seçeneklerini belirlemek için kullanılır. Genetik testler, kanserin moleküler özelliklerini inceleyerek, hedeflenmiş tedavi yaklaşımlarının uygulanmasını sağlar.

Genetik Testlerin Rolü:

• Hedeflenmiş tedavi seçeneklerini belirlemek için kullanılır (örneğin, EGFR veya ALK mutasyonları).
• Kanserin daha agresif olup olmadığını anlamaya yardımcı olabilir.

Akciğer Kanseri Tedavisi

Akciğer kanseri tedavisi var mı? sorusunun cevabı için birkaç seçenek olduğu dile getirebiliriz. Akciğer kanseri tedavisi kanserli hücreyi ortadan kaldırmak veya kanserin büyümesini yavaşlatmak için geliştirilmiştir. Bu tedaviler kanserli hücreleri yok edebilir, ilerlemesini durdurabilir veya çoğalmasını engelleyebilir. Aynı zamanda bağışıklık sisteminizin kanserli hücrelerle savaşmasını öğretebilir. Bazı tedaviler ise hastalığın oluşturduğu semptomları ve ağrıyı azaltmak için kullanılır. Tedaviniz kanserin türüne ve evresine bağlı olarak hangi tedavi yönteminin uygulanacağına karar verilir.

Akciğer Kanseri Ameliyatı

Kanser herhangi bir yere yayılım yapmayıp akciğerde sınırlıysa cerrahi bir seçenek olabilir. Doktorunuz akciğer kanserini ve bir miktar sağlıklı dokuyu çıkarmak için ameliyat yapabilir. Akciğer kanseri ameliyatı doktorun kesin kararıyla gerçekleştirilir.

Kanser daha büyük ise kanserli hücreyi küçültmek için ameliyattan önce kemoterapi veya radyasyon tedavisi uygulayabilir. Ya da ameliyattan sonra kalan kanser hücrelerinin giderilmesi veya kanserinizin tekrarlama riski bakımından doktorunuz kemoterapi veya radyasyon tedavisi önerebilir.

Radyasyon Tedavisi

Radyasyon terapisi, X ışınları ve protonlar gibi kaynaklardan gelen yüksek güçlü enerji ışınlarını kanserli hücreyi öldürmek için kullanır.  Radyasyon tedavisi, bir masanın üzerinde uzanır şekildeyken makine etrafınızda hareket eder ve radyasyonu vücudunuzdaki belirli noktalara yönlendirir. Radyasyon tedavisi ileri derece kanseri olan kişilerde ameliyattan önce veya ameliyattan sonra kullanılabilir. Genellikle kemoterapi tedavileriyle birlik sağlanır.

Kemoterapi

Kemoterapi kanser hücrelerini öldürmek için kullanılan ilaçlardır. Kemoterapi ilaçları birden fazla olabilir. Bu ilaçlar hem ağız yolu hem damar yolu şeklinde uygulanabilir. İlaçların bir kombinasyonu genellikle haftalar veya aylar süren tedaviler şeklinde olur ve tedaviler sırasında iyileşebilmeniz için arada ara verilebilir. Kemoterapinin bir kullanım amacı da ilerlemiş akciğer kanserinde ağrıyı ve diğer semptomları hafifletmektir.

Stereotaktik Vücut Radyoterapisi

Radyocerrahi olarak da bilinen stereotaktik vücut radyoterapisi, vücudun herhangi bir yerinde olan tedavi edilemeyen çok küçük kanserli hücrelere birçok açıdan birçok radyasyon ışınını hedef alarak yoğun bir radyasyon tedavisi için kullanılır. Bu tedavi genellikle bir veya birkaç tedaviyle tamamlanır.

Hedefe Yönelik İlaç Tedavisi

Hedefe yönelik ilaç tedavileri, kanser hücrelerinde hastalığa özgü olan mevcut olan anormalliklere odaklanır. Hedefe yönelik ilaç tedavileri, bu anormalliklere engel olarak kanser hücrelerinin yok olmasını sağlar. Birçok hedefe yönelik tedavi ilacı akciğer kanserini tedavi etmek için kullanılır, ancak bu ilaçlar çoğunlukla ilerlemiş veya tekrarlayan kanser hücresi olan kişiler için ayrılmıştır. Hedefe yönelik tedaviler bazen belirli genetik mutasyonları olan kanserli hücreleri bulunan kişilerde işe yarar. Bu ilaçların size yardımcı olup olmayacağını görmek için doktorunuz kanser hücrelerinizi laboratuvarda test edebilir.

İmmünoterapi

İmmünoterapi kanserle savaşmak için bağışıklık sisteminizi güçlendirir. Kanser hücreleri bağışıklık sistemi hücrelerinden saklanmalarına yardımcı olan proteinler üretir. Bu yüzden hastalıklarla savaşan bağışıklık sistemi kanserinize saldırmayabilir. İmmünoterapi  bağışıklık sistemine yardımcı olarak bu sürece müdahale ederek çalışır.

Akciğer kanseri immünoterapi tedavileri genellikle lokal ileri akciğer kanseri tedavisinde kullanılır. Bu tedavi vücudun diğer bölgelerine yayılmış kanserlerin tedavisinde de kullanılır.

Sıkça Sorulan Sorular

Akciğer Kanseri En Sık Hangi Organlara Yayılır?

Akciğer kanseri, en sık lenf bezlerine, karaciğere, kemiklere ve beyne yayılır. Kanser hücreleri akciğerlerden kan veya lenf sıvısı yoluyla bu organlara ulaşabilir. Beyin metastazları, hastaların sinir sistemiyle ilgili şikayetlere yol açabilir. Kemiklere yayılan kanser, kemik ağrıları ve kırıklara neden olabilir. Karaciğer metastazları, karın bölgesinde ağrı, sarılık veya iştah kaybı gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Akciğer kanserinin yayılması, tedavi sürecini zorlaştırabilir ve hastalığın seyrini etkileyebilir.

Akciğer Kanserinde Ağrı Hangi Bölgelerde Hissedilir?

Akciğer kanseri, genellikle göğüs ve sırt bölgelerinde ağrıya yol açar. Kanserin bulunduğu yer ve evresine bağlı olarak, ağrı bazen kaburgalara ve omuzlara da yayılabilir. Akciğer kanseri, göğüs duvarındaki sinirlere veya yakın dokulara baskı yaparak ağrı oluşturabilir. Ayrıca kanserin kemiklere yayılması, sırt veya omuzlarda şiddetli ağrılar ve hassasiyetlere neden olabilir. Zamanla tümör büyüdükçe ağrı artabilir ve daha sık hale gelebilir. Özellikle ileri evrelerde ağrı yönetimi önem kazanır.

Akciğer Kanseri Tamamen İyileşebilir Mi?

Akciğer kanseri, erken evrelerde tedavi edilebilir ve bazı hastalar için tamamen iyileşme mümkün olabilir. Ancak, akciğer kanseri genellikle erken evrede belirti vermez, bu da hastalığın genellikle ileri evrelerde teşhis edilmesine yol açar. Erken tanı konmuş vakalarda cerrahi müdahale, kemoterapi veya hedeflenmiş tedavilerle uzun süreli sağkalım sağlanabilir. Ancak ileri evrelerde, tedavi genellikle kanseri tamamen ortadan kaldırmak yerine hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya ve semptomları yönetmeye odaklanır. Yine de bazı hastalar, doğru tedavi ile uzun süre sağlıklı yaşayabilir.

Akciğer Kanseri İlerleme Hızı Nedir?

Akciğer kanserinin ilerleme hızı, kanserin türüne, evresine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Küçük hücreli akciğer kanseri (SCLC) genellikle daha hızlı ilerler ve tedavi edilmezse birkaç ay içinde yayılabilir. Buna karşın, küçük hücreli olmayan akciğer kanseri (NSCLC) daha yavaş ilerleyebilir, ancak yine de tedavi edilmediğinde önemli bir sağlık sorunu oluşturur. Kanserin ilerleme hızı, tedaviye yanıt ve diğer bireysel faktörlere göre değişkenlik gösterse de, akciğer kanseri çoğu zaman hızlı ilerleyebilir ve bu durum tedavi sürecinde önemli bir zorluk oluşturur.

Akciğer Kanseri Öksürüğe Neden Olur Mu?

Evet, akciğer kanseri öksürüğe yol açabilir. Özellikle tümörlerin hava yollarına baskı yapması veya akciğerlerdeki iltihaplanma, öksürükle sonuçlanabilir. Öksürük, akciğer kanserinin en yaygın belirtilerindendir ve özellikle kanlı balgam, hırıltılı solunum ve nefes darlığı gibi diğer solunum yolu semptomlarıyla birlikte görülebilir. Başlangıçta kuru bir öksürük olabilir, ancak kanser ilerledikçe bu öksürük daha şiddetli hale gelebilir ve kanlı balgam üretimi de gözlemlenebilir. Öksürük, genellikle akciğer kanserinin ilerleyen evrelerinde daha belirgin hale gelir

kanser

akciğer

öksürük

Talep & Bilgi Alma

Lütfen adınızı soyadınızı giriniz

Lütfen Telefon Numaranızı Giriniz!

Hastane Seçiniz..

Tümü

Liv Hospital Ulus

Liv Hospital Vadistanbul

İSÜ Liv Hospital Bahçeşehir

Liv Hospital Ankara

Liv Hospital Gaziantep

Liv Hospital Samsun

Liv Bona Dea Hospital Bakü

Liv Duna Medical Center

Liv Hospital Citywalk Dubai

Lütfen Hastane seçiniz.

Lütfen Mail Adresinizi "example@example.com" Formatında Giriniz

Lütfen mesajınızı yazın

Télécharger un document ou des résultats

  ou glisser-déposer

KVKK uyarınca ilgili Bilgilendirme 'yi okudum. Kişisel verilerimin belirtilen kapsamda işlenmesini kabul ediyorum.

Lütfen KVKK işaretleyiniz

Gönder