Ağız Kuruluğu Neden Olur?
Birçok sistemik hastalıkları, ilaçlar ve kanser hastalığı tedavileri ağız sağlığını olumsuz şekilde etkileyebilir ve tükürük miktarını azaltabilirler. Tükürük bezlerinin fonksiyonunun azalmasıyla ortalama tükürük miktarı azalınca hastada konuşma, yutma, çiğneme ve tat alma güçlüğü ortaya çıkabilir. Ayrıca ağız florasının bozulması ile zararlı organizmalar, diş çürüğü ve periodontal (diş eti iltihabı) hastalıkların artmasına sebep olabilir.
Ağız Kuruluğu Nedir?
Ağızda oluşan balgam miktarı, bazı ilaçlar, hastalıklar ve baş-boyun bölgesine yapılan radyoterapi sonucunda azalabilir. Tükürük miktarında oluşan büyük azalma ya da algılama problemleri sonucu ortaya çıkan ağız kuruluğuna kserostomia denir. Bu rahatsızlık daha çok yaşlı bireyler ve kanser hastalarında görülür. Yalnız yaşın ilerlemiş olması sadece bir sebep olarak görülmez. İlaç almamış yaşlı hastaların tükürük bezleri ilaç almış olan genç hastalara göre daha sağlıklı olabilir. Ağız kuruluğu; bağışıklık tedavisi, kanser tedavisi ve major tükürük bezlerini etki alanına almış olan radyoterapi ile birlikte de çoğunlukla görülebilir.
Ağız Kuruluğu Neden Olur?
Kserostomia, ağzın kuru hissedilmesine verilen isimdir ve en sık nicel ya da nitel anlamda azalmış tükürük akışı ile ilgilidir. Ağız kuruluğu sadece tükürüğe bağlı bir neden değildir. Bu durumlardan en sık karşılaşılanı, ağız mukozasının duyusal değişiklikleri ya da birtakım beyin-damar hastalıklarının (felç gibi) sonucuyla ortaya çıkan duyusal algılamadaki değişikliklerdir. Bununla birlikte kuruluk hissinin tükürük fonksiyonlarında bir noksanlık olmamasına rağmen ağır depresyon halleri ile görüldüğü bilinir.
Ağız Kuruluğuna Neden Olan Durumlar Nelerdir?
Ağız kuruluğuna neden olabilen durumlar hastaya ve hastanın sağlık durumuna göre değiştiği gibi dış etkenler de ağız kuruluğuna sebep olabilir.
Bu sebepler şunlardan oluşur:
İlaçlar: Kullanımı zorunlu olan yüzlerce tür ilaç, yan etki olarak ağız kuruluğuna neden olabilir. Yan etkilere neden olan ilaçlar, tükürük bezlerine etki eden güçlü ilaçlar olabilir. Bundan dolayı alerjiye engel olanlar vb. ilaçlar tükürük akım hızını düşürerek ağız kuruluğuna sebep olabilir. Ayrıca sedatiflerin, antipsikotiklerin, antidepresanların ve diüretiklerin kullanımında ağız kuruluğu görülebilir. Bazı bitkisel hazırlanmış ilaçlar, ağız kuruluğu rahatsızlığını artırabilirler. Adaçayı, kırmızı biber, sarımsak ve sarı kantaron bu ilaçlara örnek olarak verilebilir.
Radyasyon: Baş-boyun bölgesine uygulanan radyoterapiler sonucu tükürük bezleri etkilenerek şiddetli bir ağız kuruluğuna neden olabilir. Baş ve boyun bölgesine yapılan radyoterapi sırasında maruz kalınan doz büyük bir orandır. Birçok hastada minör tükürük bezlerinin büyük bir bölümü de dahil olmak üzere tüm bezler etkilenebilir. Ağız kuruluğunun birkaç seans uygulanan radyoterapi sonucunda meydana geldiği gözlenmiştir. Bazı hastalarda uygulanan radyoterapi kalıcı ağız kuruluğuna sebep olabilir.
Sistemik Hastalıklar: Ağız kuruluğunun bir diğer temel sebebi kontrol edilemeyen diyabet, tiroid hastalıkları, kistik fibrozis (solunum ve sindirim sistemini etkileyen genetik bir hastalık), AIDS, sjögren sendromu (dış salgı bezlerinde kalıcı kuruluk) gibi bazı sistemik hastalıklardır. Birçok kişide en sık karşılaşılan otoimmun bağ dokusu hastalıklarından biri olan sjögren sendromunun temel belirtilerinden bir tanesi yoğun ağız kuruluğudur.
Ağız Kuruluğu Tanısı Nasıl Konur?
Ağız kuruluğu ve tükürük bezi sorunlarına sahip olan hastaların yaşam kalitelerinin artırılması yönünden tanı ve tedavilerinde diş hekimleri önemli bir yer alır. İlk olarak uzman doktora ağız kuruluğu şikayetiyle başvuran hastalardan iyi bir anamnez (hasta öyküsü) alınmalı, şikayetleri dinlenmeli ve tükürük bezi sorunu dikkate alınarak ağız kuruluğunun oral semptomlarına bakılmalıdır.
Ağız Kuruluğu Belirtileri Nelerdir?
Yutak ile birlikte ağız mukozasında kuruluk ya da kuru hissedilmesi en sık karşılaşılan şikayettir. Ayrıca hastalar konuşurken, yutarken ve çiğnerken zorlandıklarını ifade edebilirler. Özellikle kuru gıdaların, sıvı gıdalarla birlikte alınması ya da kuru gıda tüketiminden uzak durma bu hastalar için klasik olan şikayetlerdendir. Önemli boyutlardaki ağız kuruluğuna sahip hastalarda tükürük bezleri ara ara ya da sürekli şiş olabilir. Hareketli protez kullanan hastalar çoğunlukla protezin harekete olan direncinden memnun değillerdir ve kuruluktan dolayı ağız mukozasında yaralanmaların sıklıkla var olmasından şikayet ederler.
Ağız Kuruluğu Teşhisi Nasıl Yapılır?
Ağız kuruluğunun derecesini belirlemek için tükürük bezlerinin fonksiyon testlerinin yapılması gerekir. Tam tükürük akış hızı adındaki test ile klinik ortamında uyarılmamış tükürük akış hızı kolaylıkla belirlenebilir. Hastaya ağzından tükürüğünü biriktirmesini ve belirtilen süre içerisinde yutmaması gerektiği söylenir. Ortalama 10 dakika boyunca bir kaba 60 saniyede bir tükürmesi istenir. Tükürüğün uyarılmamış olduğundan emin olmak için 90 dakika içerisinde bireyin yeme, içme, ağız bakımı ve sigara kullanımı gibi durumlardan uzak durması gerekir.
Ağız Kuruluğu Tanı Yöntemleri Nelerdir?
Bir yöntem olan dil bacağı ya da dil tahtası, yanak içini kaplayan mukoza üzerinde ortalama 10 saniye boyunca bastırılmalıdır. Dil tahtası üzerinde uygulanan basınç kaldırıldığında yanak mukozasından çabuk düşüyorsa minör tükürük bezinin normal bir düzeyde olduğuna karar verilir. Aksi durumlar ağız kuruluğu olarak teyit edilir. Ayrıca klinikte kadın hastaların kesici dişlerinde ruj lekesi olması ağız kuruluğunun belirtisi olarak gösterilebilir.
Şu tanı yöntemleri de ağız kuruluğunun varlığını teyit edebilir:
- Sialografi
- Ultrasonografi
- MR
- BT
- Tükürük bezi biyopsileri
Ağız Kuruluğu Tedavisi
Ağız kuruluğu tanısı konulmuş hastalarda yaşam kalitesinin düşmesine neden olan birtakım şikayetlerin ilk olarak semptomatik tedavilerinin uygulanması ve sonrasında ise diş çürükleri gibi ileriki aşamalarda olabilecek sorunları bertaraf etmek için önleyici bazı uygulamaların yapılması gerekir. Ağız kuruluğunun altında yatan nedenlere ise çok iyi bir disiplin anlayışla yaklaşılmalıdır. İlk olarak ağız kuruluğu şikayetiyle doktora başvuran hastaların hepsinde altta yatan sebepten önce aynı tedaviler uygulanmalıdır. Sık sık az miktarda su yudumlamak, hastanın yutmasını kolaylaştırır, dokuların nemlenmesini sağlar ve ağız temizliğine yardımcı olabilir. Hastaların çoğunluğu bu tedavi yöntemini zaten uyguluyor olabilirler fakat bu konuda teşvik edilmeleri de gerekli olabilir.
Ağız Kuruluğu Tedavisi Yöntemleri
Ağız gargaraları, spreyler, jeller ve yapay tükürük preparatları yaşam kalitesinin artırılması ve fonksiyonların tekrar sağlanması için kullanılabilir. Bu ürünlerin içeriğinde alkol ve şeker olmamasına özen gösterilmelidir. Ayrıca dudak kuruluğu için de E vitamini içerikli nemlendiriciler kullanılabilir. Yemekler ılık ve baharatsız şekilde tüketilmelidir. Alkol ve kafein ağız kuruluğunu artırdığından tüketilmemelidir. Özellikle kış aylarında görülen ağız kuruluğu şikayeti, bu aylarda ev ve iş yerinde nemli bir ortam sağlanmasıyla gerileyebilir. Tükürüğün normal düzeyinde oluşması için dışarıdan gelecek bir sıvı yeterli olmaz. Bu rahatsızlığa sahip bireylerde tükürük salınımını sağlayan ekşi pastil ve sakız çiğneme tavsiye edilebilir.
Ağız Kuruluğuna Ne İyi Gelir?
Ağız kuruluğuna ne iyi gelir? sorusuna karşılık cevap olarak verilecek önlemler ve rahatlatıcı yöntemler şunlar olabilir:
Sık Su İçme: Su içmek, ağız kuruluğunu hafifletmek için en etkili yöntemlerden biridir. Gün içinde düzenli aralıklarla su içmeye özen gösterin.
Şeker İçermeyen Sakız veya Şekerlemeler: Ağız kuruluğunu hafifletmek ve tükürük salgısını artırmak için şeker içermeyen sakızlar veya şekerlemeler kullanabilirsiniz.
Nane Yağı veya Nane Şekeri: Nane, tükürük salgısını artırabilir ve ağız kuruluğunu hafifletebilir. Nane yağı veya nane şekerleri kullanabilirsiniz.
Ağız Spreyi veya Jeller: Ecza ürünleri arasında bulunan ağız spreyleri veya jelleri kullanarak ağız içinde nemliliği artırabilirsiniz.
Nemlendirici Cihazlar: Ağız kuruluğunu önlemek veya hafifletmek için uyurken nemlendirici bir cihaz kullanabilirsiniz.
Baharatlı veya Ekşi Yiyecekler: Baharatlı veya ekşi yiyecekler tükürük salgısını artırabilir, bu da ağız kuruluğunu azaltabilir.
- Sigara ve Alkolden Kaçınma: Sigara içmek ve alkol tüketmek ağız kuruluğunu artırabilir, bu nedenle bu maddelerden kaçınılması önerilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Ağız kuruluğu hakkında genel bir bilgi vermiş olsak da kullanıcıların sıkça sorduğu konuları da aşağıda bulabilirsiniz.
Gece Uyurken Ağız Kuruluğu Neden Olur?
Akşam saatlerinde gündüz saatlerine oranla daha az sindirim olayı gerçekleştiği için vücudumuz daha az tükürük salınımı yapar. Bu yüzden geceleri ağzımız daha kuru olabilir. Uyku sırasında ağzın açık olması da ağız kuruluğu neden olur? sorusuna cevap olarak verilebilir.
Hamilelikte Ağız Kuruluğu Neden Olur?
Hamilelik sürecindeki anne adayları başka durumlar da dahil olmak üzere hamilelikte ağız kuruluğu gibi şikayetlerle karşılaşabilir. Hamilelikte oluşan bu rahatsızlığın en temel sebebi hormonal değişimlerden kaynaklı hormonlar tükürük eksikliğine neden olabilir. Ağız sağlığı bu süreçte bozulabilir. Bu durumda uzman doktor desteği sağlanmalıdır.
Sabahları Ağız Kuruluğu Neden Olur?
Tükürük bezlerinde tükürüğün az salgılanmasıyla ağız kuruluğu rahatsızlığı ortaya çıkar. Bu durumun nedeni, hastaların yaşı ilaç kullanımı, sıvı tüketimi, kanser tedavileri ve stres gibi durumlardan kaynaklanır.
Ağız Kuruluğu Hangi Hastalığın Belirtisidir?
Ağız kuruluğu, bir dizi farklı sağlık durumunun belirtisi olabilir. Özellikle şeker hastalığı (diyabet), tiroid sorunları, Sjögren sendromu, bağışıklık sistemi hastalıkları, Parkinson hastalığı, depresyon, hipertansiyon, bazı ilaçların yan etkileri ve ağız çevresindeki tükürük bezlerine yönelik radyasyon tedavisi gibi durumlar ağız kuruluğuna neden olabilir. Ayrıca, dehidrasyon, stres, ağız solunumu alışkanlıkları ve yaşlanma süreci de ağız kuruluğunu tetikleyebilir. Ağız kuruluğu hangi hastalığın belirtisi? sorusunun açık cevabı için profesyonel bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir.
* Web sitemizdeki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz. Sayfa içeriğinde Liv Hospital'da tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. .