Hepatopankreatobilier

Karaciğer, Pankreas Ve Safra Hastalıkları (Hepatopankreatobilier) Cerrahisi


Liv Hospital Hepatopankreatobilier (Karaciğer, Pankreas ve Safra Hastalıkları Cerrahisi) Kliniği’nde karaciğer, safra sistemi ve pankreası tutan hastalıklar uzman hekimler tarafından multidisipliner bir yaklaşımla tedavi ediliyor. Safra kesesi ve safra yolları hastalıkları, karaciğer ve pankreas tümörleri, diğer organ kanserlerinin karaciğere olan yayılımları ERCP, laparoskopik, açık ve robot teknolojisi kullanılarak hasta konforunu sağlayacak şekilde yapılıyor.



Deneyimli uzmanlardan oluşan Liv Hospital Hepatopankreatobilier (Karaciğer, Pankreas ve Safra Cerrahisi) Kliniği tedavide geleceğin cerrahisi olan robotik cerrahiyle hastaların normal hayatına en kısa sürede dönmelerini sağlıyor ve klasik yöntemlerle yapılan ameliyatlarda görülme oranı yüksek olan enfeksiyon ve kanama riskini azaltıyor.

 
  • Karaciğer Kanseri

 

Belirtileri Nelerdir?

  • Karında şişkinlik
  • Ciltte sararma
  • Kaşıntı
  • Ani kilo kayıpları
  • Haftalar süren iştahsızlık
  • Çok az yemek yenmesine rağmen yemek sonrası tokluk ve şişkinlik hissi
  • Geceleri terleme
  • Genel sağlıkta ani kötüleşme
  • İdrar renginde koyulaşma ve soluk renkli dışkı
  • Karnın sağ üst kısmından başlayıp sırta vuran ağrı
  • Ateş
 

Tanı Nasıl Konulur?


Tanı koyabilmek için ilk adım doktor muayenesidir. Bu muayenede karın içindeki karaciğer, dalak gibi organlardaki büyümeler, asit adı verilen sıvı toplanması, cilt ve gözlerdeki sararma tespit edilir. Kan testleri karaciğerdeki işlev bozukluklarını ortaya koyabilir. Ultrason, bilgisayarlı tomografi taraması ve MR gibi görüntüleme testleri gerekebilir. Ayrıca karaciğerden test amaçlı doku örneği alınabilir. Karaciğer biyopsisi esnasında karaciğerden bir doku örneği alınır ve bu örnek mikroskop altında incelenir. Kanser tanısı konulursa hastalığın vücuttaki yaygınlığını anlamak ve tedavi yöntemine karar vermek için evreleme yapılır. Evreleme bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme yardımı ile yapılabileceği gibi bazen genel anestezi altında laparoskopi adı verilen girişim ile de yapılabilir.
 

Tedavi Nasıl Yapılır?


Karaciğer kanserlerinde çeşitli tedavi yöntemleri vardır. Tedavi planını yaparken kanserin evresi ve karaciğerin kalan kısmının sağlığı önemlidir. Karaciğer kanserinde başlıca tedavi seçenekleri şunlardır:
  • Cerrahi müdahale (kısmi hepatektomi veya karaciğer nakli)
  • Ablasyon veya embolizasyon gibi bölgesel tedaviler
  • Kemoterapi ve hedefe yönelik tedavi
  • Radyoterapi
  • Bazı hastalarda bu tedaviler kombine edilerek uygulanabilir.

Bunlardan birinci yöntem cerrahi tedavidir, ancak her hastaya cerrahi tedavi uygulanamaz. Bu karaciğerin tümör içeriği ile ilgilidir. Karaciğerin tümör içeriği çok yüksekse, birden çok sayıda lezyon varsa ve cerrahi sonrası geride kalan karaciğer dokusu hastaya yeterli gelmeyecekse cerrahi tedavi doğrudan bu hastalarda uygulanmaz. BT eşliğinde karaciğer hacmi hesaplanır.  Önce rezeksiyon yapılacak karaciğer tarafına protal ven embolizasyonu yapılır, 4-6 haftada kalacak karaciğer lobunda büyüme sağlanır. Daha sonra cerrahi yapılarak ameliyat sonrası karaciğer yetmezliği gelişmesi önlenir. Cerrahi tedavi uygulanamayan hasta gruplarında kemoterapi ve spesifik ilaç tedavileri diğer seçeneklerdir. Metastatik lezyonlar için radyo embolizasyon yöntemi uygulanır. Radyoembolizasyon yönteminde; radyoaktif maddelerle işaretli, 20-50 mikron boyutlarında küreciklerle direkt olarak karaciğeri besleyen arter yoluna ulaşarak tedavi uygulanır.
 

Tedavi Sonrası Hastayı Neler Bekliyor?


Hastalar tedavi sürecini tamamladıktan sonra mutlaka belirli aralıklarla takip edilmelidir. Takip sırasında karaciğer ve karın içi organlar ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi veya manyetik rezonans görüntüleme yöntemleri kullanılarak hastalığın tedavi sonrası seyri kontrol edilir. Kanser vakalarının tekrarlanması, genellikle iki üç yıl içinde olabilir. Tekrarlayan vakalarda kanserin durumuna yeniden uygun tedavi yöntemi ile müdahale edilir.
 
  • Pankreas Kanseri

 

Belirtileri Nelerdir?


Pankreas kanserleri oldukça geç belirti verir. Fakat kanser öncesinde bazı bulgular ortaya çıkar.
  • Sarılık: Ani başlayan sarılık, safra yollarının tıkanmasının bir bulgusudur. Bu bulgu ortaya çıktığında muhakkak görüntüleme yöntemleri (Ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi ya da MR) ile safra yolları değerlendirilmelidir.
  • Kilo kaybı: Kısa dönem içerisinde diyet olmadan kilo kaybı araştırılması gereken bir bulgudur.
  • Diyabet (Şeker hastalığı): Ailede şeker hastalığı (diyabet) olmadan yeni diyabetin görülmesi haberci bir bulgu olabilir.
  • Yağlı ishal: Hastaların büyük bir kısmında pankreas enzim yetersizliğine bağlı dışkılama alışkanlığında değişiklikler olabilir. Hastalar bu bulguyu pek önemsemez fakat ishalin uzun süre devam etmesi tetkik edilmesi gereken bir bulgudur.
 

Tanı Nasıl Konulur?


Pankreas kanserinin belirtileri diğer birçok hastalığın belirtileri ile paralellik gösterdiğinden hastalar için yeterince uyarıcı bir özellik göstermezler. Teşhis genellikle çeşitli testler yardımıyla ve pankreas ve etrafındaki bölgenin detaylı olarak incelenmesi ve görüntülenmesi yoluyla konur. Tanı için kan testi, doku analizi, manyetik rezonans görüntüleme, bilgisayarlı tomografi, pozitron emisyon tomografisi, ultrason, endoskopik ultrasonografi (EUS), ERCP, laparoskopi ve biyopsi yöntemleri kullanılır.
 

Tedavisi Nasıl Yapılır?


Pankreas kanserinin tedavi yöntemleri cerrahi müdahale, kemoterapi ve radyoterapiden oluşur ve multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Eğer tümör alınabilir durumdaysa cerrahi müdahale en etkili tedavi yöntemidir. Pankreas başını tutan tümörlerde Whipple ameliyatı (pankreasın baş kısmı, oniki parmak bağırsak, safra kesesi ve safra yolu ile birlikte çevresel lenf bezleri birlikte çıkarılır), pankreas korpus ve kuyruk tümörlerinde ise distal pankreatektomi (pankreas orta ve kuyruk bölümüyle dalak ve etraf lenf bezleri birlikte çıkarılır) ameliyatı uyulanır. Tümörün lokal ileri olduğu durumlarda damar tutulumu varsa (Portal ven, Splenik ven) ven rezeksiyonu da uygulanır. Cerrahi müdahale sonrası kanserin tekrarlanması olasılığına karşın kemoterapi uygulanabilir. Bölgesel olarak ilerlemiş pankreas kanserlerinde standart tedavi seçenekleri kemoterapi ve kemoterapi eşliğinde radyoterapi uygulanmasıdır. Bazen bu tedaviler tümörü küçülterek cerrahi müdahaleye uygun hale getirir. İlerlemiş pankreas kanserleri için uygulanan standart tedavi yöntemlerinden birisi kemoterapi tedavisidir.
 

Tedavi Sonrası Hastayı Neler Bekliyor?


Ameliyat sonrası süreçte eğer hastalık erken evrede yakalanıp tedavi edilmişse sıkıntılar daha azdır. Hastalığın evresine göre ilave kemoterapi ya da radyoterapi planlaması yapılır. Bu süreçte hastada ameliyatla ilgili vücutta bir alışma süreci geçer. Bazen karın ağrısı, kabızlık, dispepsi gibi şikayetler yaşanabilir. Bu şikayetler için doktor tarafından çeşitli ilaçlarla takviye yapılabilir. Beslenme bozukluğu önemli sorunlardan biridir. Hastalar yeterli düzeyde beslenemezse ekstra besin takviyesi ya da beslenme solüsyonları ile ilave destek sağlanabilir. Eğer ağızdan gıda alınamıyorsa damar yolu ile sıvı takviyesi yapılabilir. İlave tedavi gereken (yani kemoterapi) hastaların da bu süre boyunca beslenmelerine çok dikkat etmesi gerekir.
 
  • Safra Keseri Hastalıkları ve Kanseri

 

Safra Kesesi Taşı

 

Belirtileri Nelerdir?


Sessiz bir sağlık sorunudur. Nerede ise her 5 kişiden 1’inde safra kesesinde taş veya çamur gelişimi saptanır. Aslında bunlardan 5 hastadan sadece 1’i safra kesesindeki taşlardan haberdardır veya bu taşlar ağrı, hazımsızlık, şişkinlik gibi şikayetlere sebep olur. Genellikle karnın sağ üst köşesinde veya karnın hemen üstünde orta bölgede yoğunlaşan ağrı görülür. Ağrı şiddetlendikçe sırt ve karın bölgelerine yayılabilirler. Ağrı 4-5 saatten uzun sürüyorsa bu durum çoğunlukla safra kesesinde tahriş olduğunun göstergesidir. Yağlı gıdalar tüketilmesi halindeyse yağın sindiriminin zorlaşmasıyla beraber yemekten sonra aşırı bir şişlik görülecektir.
 

Tanı Nasıl Konulur?


Safra taşının en kolay ve zahmetsiz tanısı ultrasonografi yöntemi ile konur.
 

Tedavi Nasıl Yapılır?


Güncel teknolojik ve tıbbi gelişmeler ile safra kesesi ameliyatları daha konforlu ve kısa sürede yapılabilmektedir. Cerrahi müdahale ile safra kesesi çıkartılarak mevcut taş çıkartılacak ve tekrar taş oluşumunun önüne geçilmiş olacaktır. Safra kesesi ameliyatları laparoskopik veya robotik yöntemle çok küçük kesiklerden kapalı yöntem ile yapılabilir. Ameliyatın başarı oranı ise tecrübeli kişilerce yapıldığında yüzde 99’dan yüksektir. Taş bulunan hastalarda safra kesesinin alınmaması durumunda enfeksiyon, taşın safra kanalına düşüp tıkanmaya sebep olması, safra sarılığı gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Safra kesesi tedavisinin uzun dönem uygulanmadığı durumlarda ise hastalığın kansere çevirme olasılığı bulunur. Safra kesesi kanserinin yüzde 75’i kadınlarda görülür ve bu hastaların yüzde 80’inde de safra kesesinde taş tespit edilmiştir. Taşlar eğer 3 cm’den büyükse, safra kesesi kanseri riski de yükselir.

 

Safra Kesesi Kanseri

 

Belirtileri Nelerdir?


Safra kesesi kanseri çok belirti vermeyebilir ya da belirtileri farklı hastalıkları işaret edebilir.
  • Sarılık
  • Karın ağrısı
  • Sindirimle ilgili problemler
  • Bulantı, kusma
  • Yiyeceklere tahammülsüzlük
  • Zayıflama
  • Koyu renkli idrar, beyaz renkte dışkı
 

Tanı Nasıl Konulur?


Safra kesesi kanserini erken evrede teşhis etmek çok önemlidir. Hastada görülen belirtilere göre ultrason, tomografi ve MR gibi görüntüleme yöntemleri kullanılır. Pek çok kanser türünde olduğu gibi safra kesesi kanserinin kesin tanısı ileri görüntüleme tekniklerinin ardından biyopsi ile konulur.  Safra kesesi kanseri tanısı için bu yöntemlere başvurulur;
 

Tedavisi Nasıl Yapılıyor?


Safra kesesi kanseri tedavisi, tümörün cerrahi yöntemlerle çıkartılması ile yapılır. Ameliyatta karaciğerin bir kısmının alınması gerekebilir. Safra kesesi kanserlerinin tanısı ileri evrede konulduğu zaman hastaların ameliyat şansı bulunmaz. Ancak erken teşhis edilen kanser, safra kesesi kanseri tedavisinin başarıyla gerçekleşmesini sağlar. Ameliyat edilemeyecek derecede ileri evre hastalığı olanlarda sarılık ve ağrıyı dindirecek bazı endoskopik işlemler, ağrı tedavisi, radyolojik girişim yapılabilir. Sıcak kemoterapi ve son dönemde geliştirilen bazı akıllı ilaçlar da tümörün ilerlemesini etkileyebilir.
 

Safra Kanalı Taşları (Koledokolityaz)


Safra kesesinde taşı olan 10 hastadan birinde koledokta da taş mevcuttur, 60 yaş üzerinde ise bu oran %25’e çıkar.
 

Belirtileri Nelerdir?


Koledok taşları klinik olarak tamamen sessiz olabilecekleri gibi biliyer kolik (yemekten sonra karın ağrısı ve bulantı), tıkanma sarılığı, safra yolu iltihabı (kolanjit), karaciğer infeksiyonu (kolanjiyohepatit), karaciğer apseleri ve pankreas iltihabı (pankreatit) gibi komplikasyonların kliniği ile karşımıza çıkabilirler. Biliyer koliktekine benzer karın ağrısına sıklıkla bulantı kusma eşlik eder.

Koledok kanalını tıkayan safra taşı eğer tedavi edilmezse karaciğer sirozuna neden olabilr.
 

Tanı Nasıl Konulur?


Fizik muayene, laboratuar, ultrasonografi ve gerekirse manyetik rezonans görüntüleme (MRCP) ile koledok taşı tanısı konulabilir. Nadiren tanı için endoskopik ultrason (EUS) gerekebilir. Fizik muayene tamamen normal olabileceği gibi, sıklıkla karın üst orta ve sağda (epigastrium ve sağ hipokondriumda) hafif hassasiyet vardır, hafif sarılık göz aklarından saptanabilir. İleri sarılıkta tüm vücut sararır.
 

Tedavisi Nasıl Yapılıyor?


ERCP: Endoskopik retrograd kolanjiyopankreatografi koledok taşı tedavisinde altın standarttır. Tecrübeli ellerde ağızdan girilen endoskopla 10-15 dakikada %98 başarı ile gerçekleştirilebilir. Hastaların çoğu ERCP’den 2 saat sonra beslenebilir ve aynı gün taburcu edilirler. Nadiren koledok taşı tedavisi için PTK (perkütan transhepatik kolanjiyografi) veya ameliyat gerekebilir.
 

Pankreas İltihaplarına Bağlı Peripankreatik Koleksiyonlar

 

Psödokist ve Duvarlı Nekrozun (WON) Endoskopik Drenajı


Pankreatik psödokist ve duvarlı nekroz (WON) ana pankreatik kanalı ve/veya yan dalları içeren pankreatik hasar sonrası gelişen peripankreatik lokal sıvı koleksiyonlarıdır. Pankreas kanalında gelişen hasar akut pankreatit (safra taşı, alkol, travma, abdominal cerrahi, ERCP vb) veya kronik pankreatite (alkol, otoimmun vb) bağlı gelişebilir.

Akut pankreatik zemininde gelişen erken peripankreatik koleksiyonların %5-15’i ve kronik pankreatit zemininde gelişenlerin %40 kadarı kalıcı bir hale gelir ve pankreatik psödokist olarak adlandırılır.

Psödokist, peripankreatik alanda bir fibröz psödokapsül ile çevrelenmiş ve içerisinde solid materyal olmayan sıvı koleksiyonudur. Duvarlı nekroz (WON) nekrotizan AP sonrası nekrotik pankreas parenkimi ve peripankreatik dokular enflamatuar bir kapsül ile sınırlanmış solid-nekrotik doku ve pankreatik sıvı içeren bir koleksiyon haline gelir.
 

Belirtileri Nelerdir?


Pankreas iltihabı sonrası aralıklı karın ağrısı, bulantı kusmanın devam etmesi, halsizlik, zayıflama ve karında şişlik olarak karşımıza çıkabilir.
 

Tanı Nasıl Konulur?


Kan tetkikleri, ultrason ve BT (bilgisayarlı tomografi) ile tanı konulur.
 

Tedavisi Nasıl Yapılıyor?


Pankreatik psödokist ve Duvarlı nekrozda ameliyatsız endoskopik kistogastrosomi ile çoğunlukla tedavi sağlanır. Ağızdan endoskopla girilip mide ya da on iki parmak bağırsaktan kist içine plastik veya metal stent yerleştirilir ve sıvı mideye boşalır. Duvarlı nekrozda ayrıca kist içindeki ölü dokunun endoskopla mideye çekilmesi gerekebilir. Nadiren endoskopik tedavi başarısız kalırsa laparoskopik veya açık cerrahi tedavi uygulanabilir.

Uzmanına Sor / Görüntülü Görüşmeler ve Sağlık Hizmetleri Evinizde